Ülkücü yazardan MASAK'a 'Sinan Ateş' çağrısı
"KENDİSİNE GELEN BİLGİLERDEN RAHATSIZ OLDU"
Ülkücü yazardan MASAK'a 'Sinan Ateş' çağrısı: 'Adı geçenlerin para hareketleri incelenmeli'
Yeniçağ yazarı Yavuz Demirağ, MHP'nin dönüşümüne değindiği bir yazı kaleme aldı. "Sinan Ateş, kendisine gelen bilgilerden rahatsız olduğu için bu pazara isyan etti. Nitekim 'yasa dışı işlere bulaşanları' tespit etmeye başladı" diyen Demirağ, MASAK'a da çağrı yaptı.
Basında ülkücü kimliğiyle tanınan Yeniçağ gazetesi yazarı Yavuz Selim Demirağ “eski partim” diye bahsettiği MHP’nin değişimini yazdı.
"KENDİSİNE GELEN BİLGİLERDEN RAHATSIZ OLDU"
Demirağ, Sinan Ateş cinayetine ilişkin olarak, “Sinan Ateş, kendisine gelen bilgilerden rahatsız olduğu için bu pazara isyan etti. Genç yaşta ‘milyon dolarlık’ servetlerin izini sürdü. Bu soruşturmanın bana göre en önemli süreci 'MASAK' olmalı. Mali Suçlar Araştırma Kurumu bu suikastta adı geçenlerin para hareketlerini incelemelidir. Kimin, kiminle iş tuttuğu açığa çıkarılmalı..." değerlendirmesini yaptı.
Demirağ yazısında, "Sinan Ateş suikastının Türk siyasi tarihine 'ciddi kırılma' olarak geçeceği aşikârdır. Cinayette motosikleti kullanan Vedat B.'nin üzerinden 'Wifi cihazı'nın çıkması suikast planının teknik takipten kurtulmak için ayrıntılı hazırlandığının göstergesidir. Israrla bu sütundan 'Kusursuz Cinayet Olmaz' gerçeğini yazıyorum. Ve son 5 yılda yapılan saldırıları örnek vererek 'Cezalandırılmamanın yanında; zanlıların ödüllendirilmesi yüzünden şiddetin artarak silahlı cinayete kadar varacağına dair öngörülerimizi' dillendirmiştim. Keşke haklı çıkmasaydım. İlk saldırılarda hukukun gereği yerine getirilmiş olsa belki de 'Şebeke' bu kadar cesaretlenemezdi. Saldırganlar ödüllendirilemezdi" ifadesini kullandı.
"'YASA DIŞI İŞLERE BULAŞANLARI' TESPİT ETMEYE BAŞLADI"
Demirağ şunları kaydetti:
"Bir dönem mensubu olduğum 'Hareket'in evrilerek 'Bireysel çıkar odağı' haline dönüşüne dair endişelerimizi duymaya tahammül edemediler. Yazık! Ve gelinen nokta milyon dolarlık servetlere ulaştı. İdealizmin hâkim olduğu sırada 'Abonman bileti olmadığı için belediye otobüsüne bile binemeyen adam'lar yerine; 'Makam araçlarına binen, pek etkili reis'lere dönüştü. Mektepten yeni mezun olmuş, meslek sahibi sözde idealistler 'İş bulma, ekmek kovalama derdi' yerine mevcut iktidarın ballı ihalelerinde 'Taşeron' olma yöntemi tercih edildi. Üzerine 15 Temmuz sonrası 'Fetö Borsası' eklendi. Ve milyon dolarlık sermayeler oluştu. Öylesine yozlaştı ki kişisel hırslar ile 'hesaplaşma alanı'na dönüştü o kanlı pazar...
Sözü fazla uzatmayalım. Sinan Ateş, kendisine gelen bilgilerden rahatsız olduğu için bu pazara isyan etti. Genç yaşta 'milyon dolarlık' servetlerin izini sürdü. 'Çok para haramsız, çok laf yalansız olmaz' özdeyişi ile yetiştiği için bu konuda 'suistimal' edenlerin peşine düştü. Nitekim 'yasa dışı işlere bulaşanları' tespit etmeye başladı.
Sinan Ateş suikastında 'lütfen tutuklananların kimliklerine dikkat edelim.' 4-5 kafe sahibi, 8-10 yılda Ankara'nın en güzide arazilerinde 84 dönüm çiftlik evi. Milyonluk villalar. Bir o kadar arabalar. Çetelerin yanında İstanbul Emniyetinin de vekaletli avukatı... Bu soruşturmanın bana göre en önemli süreci 'MASAK' olmalı. Mali Suçlar Araştırma Kurumu bu suikastta adı geçenlerin para hareketlerini incelemelidir. Kimin, kiminle iş tuttuğu açığa çıkarılmalı..."