Ümit Boyner: Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Bir Seçenek Değil Haktır

8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle yazılı bir açıklama yaptı

Ümit Boyner: Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Bir Seçenek Değil Haktır


8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle Boyner Grup çalışanları ve basına yaptığı yazılı açıklamada cinsiyet eşitliğinin sadece kadınlar için değil erkekler için de önemli olması gerektiğini vurgulayan Boyner Grup Yönetim Kurulu Üyesi Ümit Boyner konunun bir kadın-erkek meselesi değil, demokrasi ve haklar meselesi olduğunu belirtti.

Boyner Grup Yönetim Kurulu Üyesi Ümit Boyner, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle yazılı bir açıklama yaptı. Toplumsal cinsiyet eşitliği konusunun ekonomik, politik, sosyal ve kültürel olarak halen toplumun kanayan bir yarası olduğunu söyleyen Ümit Boyner, “Ülkemizde ve dünyada her yıl binlerce kadın eşleri, babaları, abi veya sevgilileri tarafından öldürülüyor. Şiddet dışında kadın bedenine ve günlük hayata erkek müdahaleleleri sıradan vakalar olmaya devam ediyor. Kadına karşı şiddetle mücadeleyi aşarak hayatın farklı alanlarında eşitliği nasıl kuracağımız meselesine artık geçmemiz gerekiyor. Çünkü kadınların erkeklerle eşit hakları kullanabilmesinin ve toplumsal yaşama katılımlarının türlü yollarla kısıtlandığı veya düzenlendiği toplumların gelişmiş ve medeni olduklarından bahsetmek mümkün değil” dedi.

Ümit Boyner açıklamasına şöyle devam etti: “Politik, sosyal, ekonomik ve çevresel; kısacası “insani” ve “hayati” pek çok problemle boğuştuğumuz günümüz dünyasında, toplumsal cinsiyet eşitliği kavramı her geçen gün daha da önem kazanıyor, daha çok konuşuluyor. Çünkü hemen hemen tüm insani ve hayati sorunların kökeninde insanlığın en eski eşitsizliklerinden biri olan cinsiyet eşitsizliği bulunuyor. Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sadece “kadın hakları” meselesi değil, kadın-erkek ayırdetmeksizin tüm toplumun huzur ve refahını etkileyen bir “demokrasi” ve “haklar” meselesi olarak görüyorum. Bu nedenle toplumsal cinsiyet eşitliğinin sadece kadınlar için değil erkekler için de önemli ve hayati bir mesele olması gerektiği kanısındayım.

Eğitimde, ekonomide, istihdamda, siyasette, sanatta, sporda toplumun diğer yarısından farklı haklar ve uygulamalara rağmen kadınların mücadele etmekten vazgeçmediklerini, her alanda başarılı kadınların sayısının arttığını görmekten ise mutluluk duyuyorum. Toplumsal cinsiyet eşitliğinin tercih edilecek bir seçenek değil bir hak olduğunu söyleyemeye devam edeceğiz.

Bu vesileyle tüm kadınların ve toplumsal cinsiyet eşitliğinden yana tavır alan herkesin 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutluyorum.”