Ümit Özdağ'ın desteği dengeleri nasıl etkiler?

Seçmen davranışı nasıl etkilenir?  

Ümit Özdağ'ın desteği dengeleri nasıl etkiler?


Ümit Özdağ'ın desteği dengeleri nasıl etkiler?

Millet İttifakı'nın Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu'nun seçimlerin ikinci turu için Ümit Özdağ ile yaptığı protokol altılı masada ve HDP cephesinde nasıl yankılandı?

28 Mayıs'ta ikinci turu gerçekleşecek cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi Ata İttifakı'nın Cumhurbaşkanı Adayı Sinan Oğan'ın milliyetçi ağırlıklı kesimden aldığı yüzde 5,17'lik oy oranı siyasette dengeleri de değiştirdi. Sinan Oğan'ın, ikinci turda Recep Tayyip Erdoğan'ı destekleme kararı almasının ardından gözlerin çevrildiği Zafer Partisi'nin Genel Başkanı Ümit Özdağ ise Millet İttifakı'nın Adayı Kemal Kılıçdaroğlu'na desteğini açıkladı ve Özdağ ile Kılıçdaroğlu 7 maddelik bir protokole imza attı.

İmzalanan protokol öncesi Ümit Özdağ'ın kendini İçişleri Bakanı olarak ilan ettiği bir Tweet dikkat çekti. Özdağ, sığınmacılara atıfla yaptığı paylaşımda "İçişleri Bakanı olarak yollayacağım. Sadece Suriyeliler değil cihatçı yapılanma da gidecek" mesajı paylaştı.  

Özdağ İçişleri Bakanı mı olacak? 

Bu Tweet sonrası Özdağ'a bakanlık mı verilecek sorusu sorulurken Kılıçdaroğlu ile görüşmesinde bu konunun da gündeme geldiği öne sürüldü. Zafer Partisi kaynaklarının iddiasına göre İçişleri ile birlikte Kültür Bakanlığı ve bu bakanlık altındaki TİKA ve Yurtdışı Türkler Başkanlığı da Zafer Partisi'nin belirleyeceği isimlerden oluşacak.  

Kılıçdaroğlu'na yakın CHP üst düzey kaynakları ise bir bakanlık paylaşımı olmadığını söylerken Zafer Partisi'nin kendi tabanını heyecanlandırma adımı olarak bu açıklamaları yaptıkları şeklinde konuyu yorumladıklarını ifade etti.

CHP Sözcüsü Faik Öztrak, "13'üncü Cumhurbaşkanımız Kemal Kılıçdaroğlu, Bakanlar Kurulu'nu Millet İttifakı'nı oluşturan partilerin liderleriyle yapacağı görüşmeler sonrasında belirleyecektir. Genel Başkanımızın Özdağ ile görüşmesinde Bakanlık konusu gündeme gelmemiştir" açıklaması yaptı.  

Ümit Özdağ da Sözcü TV'de, "Bakanlık meselesi hükümet kurulmadan konuşulacak bir mesele değil. Önce 28’ini bitirelim daha sonra karara bağlarız. İçişleri Bakanı olmayı isterim tabii" değerlendirmesi yaptı.  

Özdağ hamlesine Millet İttifakı paydaşları ne diyor? 

Kılıçdaroğlu'nun Özdağ hamlesi Millet İttifakı içerisinde ilk etapta sessizlikle karşılandı. CHP kurmayları Millet İttifakı'nın son toplantısında liderlerin Kılıçdaroğlu'na görüşmeleri yapma konusunda yetki verdiğini hatırlattı.

Özdağ ile imzalanan protokole ilişkin İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, İstanbul'da seçim çalışmaları sırasında "O metinde bizleri rahatsız edecek bir şey yok. İki siyasi partinin genel başkanları olarak yayımlandı. Millet İttifakı'nın ortaya koyduğu çeşitli mutabakat metinleri var, onlarla ters düşen bir madde yok içinde. Kılıçdaroğlu'nun yetkisi vardı, o yetkiyi yerine getirdi. Hayırlı uğurlu olsun" açıklamasında bulundu.  

Diğer ittifak ortaklarının liderlerinden bir açıklama gelmezken özellikle Gelecek ve DEVA Partilerinde "süreçten detaylı bilgileri olmadığı için" bazı rahatsızlıkların olduğu ifade edildi. Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selim Temurci, Twitter hesabından Özdağ'a bakanlık verileceği iddialarına tepki gösterip, "günün şakası" yorumunu yaparken, "her yol mübah değildir" ifadelerini de kullandı.   

DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Yeneroğlu da düzensiz göç ve sığınmacı meselesinin rasyonel olarak ele alınması gerektiğini söyleyerek, "Millet İttifakı'nın Ortak Politikalar Mutabakat Metni'nde böyle anlaştık. Bunun gereğini yapmamız lazım" dedi. 

DEVA Partisi kurucularından Tunahan Elmas'ın "Kazanmak için her yolu mübah görenlere girdikleri yolda başarılar dilerim. Bazı yollar bana mübah değil" açıklaması da dikkat çekerken DEVA Partisi yöneticileri kurumsal açıklamalar dışındaki açıklamaların kişilerin şahsi görüşü olduğunu ifade etti.  

HDP-YSP cephesi ne adım atacak? 

Kılıçdaroğlu ve Özdağ görüşmesinde imzalanan protokolün ardından Yeşil Sol Parti ve HDP ortak Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısı düzenledi. İki partinin Merkez Yürütme Kurulları'nın ortak açıklamasında 28 Mayıs'a ilişkin nihai kararın Perşembe günü açıklanacağı belirtildi. 

Açıklamada, Kılıçdaroğlu ile Özdağ arasında imzalanan protokolde yer alan "terörle bağlantısı hukuki kanıtlarla sabit olan mahalli idare yöneticileri yerine devlet görevlileri ataması" uygulamasına ilişkin ifadeler eleştirildi. 

Açıklamada, "Halkın iradesini gasp eden kayyım atamaları demokrasi ve hukuk açısından kabul edilemez" ifadesine vurgu yapılırken, "Sayın Kılıçdaroğlu’nun bugün açıkladığı protokoldeki bu konuyla ilgili belirlemeler evrensel demokratik ilkelere aykırıdır" denildi. 

HDP-YSP'nin açıklaması öncesinde kayyum konusunda, CHP'den de dikkat çeken bir açıklama geldi. CHP sözcüsü Öztrak, protokoldeki kayyuma işaret eden ifadelere dair, "Protokolün dördüncü maddesinde yer alan düzenleme, Millet İttifakı'nın Ortak Politikalar Mutabakat Metni'nde detaylarıyla yer alan maddenin özet halidir. Protokol metninde de, yargı kararı olmaksızın adım atılamayacağı net şekilde ifade edilmiştir. Yapılan diğer yorumlar ise dezenformasyon ve yalandır" açıklamasında bulundu. 

HDP'nin Parti Meclisi Üyesi Ahmet Saymadı ise iki partinin MYK toplantısı öncesinde sosyal medyadan yaptığı açıklamada "ATA İttifakı ikiye bölünerek yer tuttu. Bizim yerimiz sabit. Kılıçdaroğlu'nu kim desteklerse desteklesin, ülkeyi götüreceği yer Erdoğan'ın götüreceği yerden daha kötü olamaz" ifadesini kullanmıştı. Kendi tabanlarında "Ölümü gösterip sıtmaya razı ettiler” yorumları yapılacağını belirten Ahmed Saymadı, "Ölüme çare yok, sıtmaya çare var. Umarım Kemal Kılıçdaroğlu kazanır" demişti. 

Seçmen davranışı nasıl etkilenir?  

Zafer Partisi lideri Ümit Özdağ'ın Kılıçdaroğlu'na desteğini açıklaması, seçmeni nasıl etkileyecek? Panorama TR araştırma direktörü Osman Sert de DW Türkçe'ye Kılıçdaroğlu-Özdağ görüşmesi sonrası ortaya çıkan tabloyu değerlendirdi.

"Seçmen hiçbir siyasi partinin tapulu malı değildir" diyen Sert, ikinci tur öncesi yapılan görüşmelerin normal olduğunu kaydetti. Sert, "Burada yapılacakların sizin oy aldığınız kitlenin öncelikleriyle uyumlu olması lazım. Yani birinci turda oy veren yüzde 45'in ne olursa olsun yine oy verecekleri ön kabulü ile hareket etmek seçmene saygısızlık olacaktır. Beklentileri yok saymak olmaz. Mutabakat metnindekilerin bazıları zaten CHP ilkeleri ile uyumlu, göçmenlerin gönderilmesi konusu da ittifakın unsurlarından" yorumu yaptı.  

İmzalanan mutabakat metnindeki ifadeler kadar kimle imzalandığının da önemli olduğunu vurgulayan Osman Sert, Özdağ'ın geçmişte "HDP seçmenini aşağılayan bir figür" olduğunu söyledi.  

Özdağ'ın "getirisi mi götürüsü mü" olacağına dair çok fazla sorunun var olduğunu belirten Sert, "Net sonuç şu an için muamma. Siz oradan bir oy alırken başka taraftan başka sorunla da yüzleşebilirsiniz. Kılıçdaroğlu ve CHP açısından riskli bir hamle olduğu kanaatindeyim" dedi.  

DW