Umudu Küstürmeye Hakkın Yok

Pencereme, içinde kokusunu bilmediğim yabancı çiçekler dolusu saksılar bırakıp, gidemezsin,

Umudu Küstürmeye Hakkın Yok


Umudu Küstürmeye Hakkın Yok

Pencereme, içinde kokusunu bilmediğim yabancı çiçekler dolusu saksılar bırakıp, gidemezsin,
Buna hakkın yok!
Ben, bir senin rengine vurgunum,
Bir senin kokuna baygın
Beni bir bilinmeze
Beni bir olmaza itemez, sürükleyemezsin,
Buna hakkın yok!

Gökyüzünü siyaha boyamaya
Ayın göğsüne kurşun sıkmaya,
Yıldızların canını yakmaya birer birer
Ellerini, yüzlerini kanatmaya hakkın yok
Onlar ki zifiri karanlıkta havale geçirdiklerinde her defasında,
Alınlarına ıslak mendil koyup ateşlerini düşüren,
Saçlarını okşayan, şefkatle kucaklayan,
Öpen, iyileştiren sensin,
Şimdi, bile isteye ateşli bir hastalığın koynuna atamazsın onları,
Ölüme terk edemezsin, buna hakkın yok!

Hakkın yok,
Temizlik emekçilerinin sonbahar yapraklarından bile arındırdığı sokaklara hüzünler dökmeye,
Yollara ayrılıklar serpiştirmeye,
Telaş, korku içinde bırakmaya kaldırım taşlarını
Kuşları küstürmeye ağaçlara, ağaçları yeşile
Balıkları denizlere, denizleri maviye
Çocukları bilyelerine
Çocukları düşlerine,
Kısacası umudu küstürmeye hakkın yok!

Ve beni, o okyanustan derin gamzene,
Şehirlerden bile daha kalabalık gözlerine, gülüşüne,
Irmak kadar gürül gürül sesine yabancı edemezsin
Söküp alamazsın yüzünü yüzümden,
Nefesini nefesimden,
Kokunu tenimden,
Aşkını kalbimden kazıyamazsın
Bir sana sarılmak için açıkken kollarım,
Kıramazsın, atamazsın
Beni eksiltmeye,
Beni azaltmaya hakkın yok!

Ben bir ağaç gövdesiyim,
Sen dalımsın, yaprağımsın, çiçeğimsin
Beni soldurmaya hakkın yok
Ne kadar hayatta kalırım bilmem ama
Kaldığım sürece hayatımda kalmanı istiyorum
Ben ki bunca sen olmuşum,
Seni benden almaya,
Beni sensiz koymaya
Beni hiç etmeye,
Senin beni öldürmeye hakkın yok
Hakkın yokkkk!....

S.U.

Serkan Uçar

05.11.2016