“Üretilen maskelerin çoğu uluslararası standartta değil”
“Modaevleri ve araba üreticileri bile maske üretiyor”
“Üretilen maskelerin çoğu uluslararası standartta değil”
İnovakademi kurucusu Gökhan Erol, “2020 yılı sonuna kadar maske pazarının yaklaşık 167 milyon dolara ulaşacağı ve 7 yıl içinde her yıl yüzde 53 katlanma oranında büyüyeceği öngörülüyor. Yedi yıl sonunda pazarın yaklaşık 24 milyon dolara ulaşacağı tahmin ediliyor.” dedi. Erol, “Dünya genelinde maske üretimi artsa da aslında üretilen maskelerin çoğu uluslararası standartta değil.” sözlerini vurguladı.
Gökhan Erol, dünya genelindeki maske pazarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Koronavirüs (Covid-19) pandemisi sebebiyle yüz maskelerinin dünya genelinde yüksek oranda talep gördüğüne işaret eden Erol, 50’den fazla ülkede dışarıda maske takılmasının zorunlu hale geldiğini anımsattı. Erol, “Aşı konusunda kayda değer bir ilerleme olmadığı sürece uygulama devam edecektir. Bu sebeple fiyatlar hızla yükseldi. Basit bir medikal maske birkaç sente temin edilebilirken, bugün birim fiyat neredeyse 1.25 dolara ulaştı.” dedi. Dünya Sağlık Örgütü’nün sadece maske takmakla koronavirüsten korunmanın yeterli olduğunu açıkladığını belirten Erol, İtalya başta olmak üzere, İspanya, Almanya ve Fransa’da ev dışında maske kullanım oranının yüzde 40’ın üzerinde olduğunu söyledi.
“Modaevleri ve araba üreticileri bile maske üretiyor”
Erol, Dünya Sağlık Örgütü’ne göre dünya çapında her ay yaklaşık 90 milyon medikal maske gerektiğini kaydederek, bu yoğun talebi karşılayan üreticilerin başında Çin’in geldiğini ifade etti. Erol, şöyle devam etti; “Yoğun talep sebebiyle pazara yeni oyuncular da girdi. Modaevleri ve araba üreticileri bile maske üretiyor. Hatta BMW hem çalışanlarını hem de diğer insanları korumak amacıyla maske üretimi yapıyor. Çin, geçen yıl dünyadaki maske arzının neredeyse yarısını karşılıyordu. Bu yıl Çin’in payının yüzde 85’lere tırmanacağı düşünülüyor. Bu anlamda dünya pazarında bu yılın ilk dört ayında ‘kullan at’ maske pazarı 75 milyon dolara ulaştı. Önümüzdeki 7 yıl içinde pazarın yüzde 50 oranında büyüyeceği öngörülüyor. Dünya genelinde maske üretimi artsa da aslında üretilen maskelerin çoğu uluslararası standartta değil. Bu sebeple Amerika, Hollanda, İspanya hatta Türkiye ithal ettiği yığınlarca tek kullanımlık maskeyi geri gönderdi.”
“Maske pazarı 2020 yılı sonunda 167 milyon dolara ulaşacak”
“Tek kullanımlık maske endüstrisinde hem yerel hem uluslararası oyuncular bulunuyor.” diyen Gökhan Erol, rekabetin, fiyat ve ürün kalitesinde olduğuna dikkat çekti. Erol, maske pazarına ilişkin şu rakamları verdi; “2020 yılı sonuna kadar maske pazarının yaklaşık 167 milyon dolara ulaşacağı ve 7 yıl içinde her yıl yüzde 53 katlanma oranında büyüyeceği öngörülüyor. Yedi yıl sonunda pazarın yaklaşık 24 milyon dolara ulaşacağı tahmin ediliyor. Yine tahminlere göre sektörü Pasifik Asya ülkeleri pazar payı açısından yaklaşık yüzde 34 oranında domine edecek. Bunun nedeni olarak N95 maskelerine Çin ve Hindistan’dan artan talep gösteriliyor.”
Gökhan Erol, Türkiye’deki maske pazarına ilişkin de şunları kaydetti; “Türkiye’de maske ihracatı belli şartlara tabi. Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu tarafından yayımlanan tebliğe göre, tek kullanımlık maske ihracatı ile ilgili düzenleme çerçevesinde maske ihracatı ön izne tabi. İhracat yapan firmalara getirilen bazı şartlar var. Buna göre ihracatı yapılacak miktarın 1/3’ü kadarı hibe olarak DMO’ya teslim ediliyor.”
“Geri dönüşüme yatırım yapanlar bir adım çıkacaktır”
İnovakademi kurucusu Erol, maske üretimi ve ihracatının basite alınamayacak kadar çok yönlü bir mesele olduğunu vurguladı. “Bir yanda insan sağlığı var diğer yanda çevre kirliliği söz konusu.” diyen Erol, sözlerini şöyle tamamladı; “Yoğun maske kullanımı kaynaklı çevre kirliliği ilgili platformlarda yoğun bir şekilde gündem oluşturmaya başladı. Hem bulaş açısından hem de doğaya dönüşebilirliği açısından maskeler önümüzdeki aylarda ülkelerin önemli meseleleri arasında yer almaya devam edecek. Bununla birlikte artan plastik kirliliği dünya için büyük bir tehlike arz ediyor. Yakın gelecekte geri dönüşüme yatırım yapanlar bir adım çıkacaktır. Bu yatırımcılar ya da girişimciler çevre duyarlılığı açısından ön plana geçecek ve ihracat açısından öncelikli ve rekabetçi duruma gelecektir. Bu fırsatı görenler pazarda önemli bir aktör olabilir.”