Uygur toplama kampları da tehdit altında, aileler tedirgin

Çin’den dünyaya yayılan koronavirüsün görünmeyen yüzü

Uygur toplama kampları da tehdit altında, aileler tedirgin




Çin’den dünyaya yayılan koronavirüsün görünmeyen yüzü: Uygur toplama kampları da tehdit altında, aileler tedirgin

Yakınları büyük bir salgının yaşandığı Çin’deki toplama kamplarında tutulan Uygurlar Independent Türkçe’ye konuştu

Cihat Arpacık Muhabir @Arpacik 

Annem, kardeşim Mehmetcan, amcaların Kadircan, Kurbancan da dahil 33 akrabam 3,5 yıldır o kamplarda tutuluyor. Durumlarını çok merak ediyorum. Uygur Özerk Bölgesi’nde de yayılan bir hastalık bu. Peki toplama kamplarında tutulan insanların durumu ne? Ölen var mı yok mu bilmiyoruz… Kalbim çok acıyor...

Mahmutcan Erkin, uzun süredir Çin'in dışında yaşayan bir Uygur Türkü.

Uygur Özerk Bölgesi’ndeki Atuş kentinde, Yoğurtçular Mahallesi’ndeki ailesinden çok sayıda kişi toplama kamplarda tutuluyor.

Aylardır tek satır haber alamadığı için zaten merakta olan Mahmutcan Erkin şimdi Çin’de hızla yayılan koronavirüs nedeniyle tedirgin. 
 

Mahmatcan Erkin.jpg

Mahmutcan Erkin'in 33 akrabası toplama kamplarında / Fotoğraf: Independent Türkçe


En az 1 milyon Uygur kamplarda tutuluyor

Urumçi’de de görülen koronavirüsün, sayısı 200’ün üzerinde olan toplama kamplarına sıçrayıp sıçramadığı buralardan dışarıya haber sızmadığı için bilinmiyor.

Oldukça kalabalık olan bu kamplarda Birleşmiş Milletler (BM) raporlarına göre 1 milyondan fazla Uygur tutuluyor.

Independent Türkçe’nin Uygur diasporasından ulaştığı isimlere göre ise kamplarda 1.8 milyon ile 3 milyon arasında kişi zorla tutuluyor.

4 çocuklu bir Uygur ailesinin en küçük çocuğu olan Sedef Tarım’ın tüm kardeşleri şu anda Çin’deki toplama kamplarında.

"İnsanlar kamplarda ölecek ve nedeninin virüs olduğunu söyleyecekler"

Ablasının 2017’de ikinci defa kampa alındığını söyleyen Tarım, o günden bu yana ne ablasından ne de diğer iki ağabeyinden haber alamadığını söylüyor.

Tarım da kamplarda koronavirüsle ilgili hiçbir önlem alınmayacağını düşünüyor. Bu da kardeşleriyle ilgili endişelerini arttırıyor.

“Koronavirüs kamplara ulaşırsa Çin devleti hiç de rahatsız olmayacak” diyen Sedef Tarım, “İnsanlar ölecek ve ölüm nedeninin sadece virüs olduğunu söyleyecekler” dedi.

 

Abdurreyim Pareç.jpg

Abdurreyim Pareç, "onlar için dua etmekten başka hiçbir şey yapamıyorum" diyor / Fotoğraf: Independent Türkçe


Yaşlı annesi ve 5 çocuğu kamplarda

Abdurreyim Paraç’in ise 5 çocuğu, 62 yaşındaki annesi, kız ve erkek kardeşleri ile yeğenleri yıllardır toplama kamplarında tutuluyor.

“Şimdiye kadar ne hallerde olduğuna yönelik bir haber alamadım” diyen Paraç şunları söyledi:
 

Şimdi hayattalarsa dahi ne halde olduklarını düşünüyorum. 10-15 metrekarelik odalarda en az 10 kişi kaldıkları söyleniyor. Virüs salgını toplama-ceza kamplarına ulaştıysa insanların ne duruma düştüğünü aklıma bile getirmek istemiyorum. Onlar için dua etmekten başka elimden bir şey gelmiyor.”

 

1.jpg

Pareç'in toplama kampında tutulan çocukları


Merkezi Londra’da bulunan Imperial College’da çalışan bilim insanları, Çin’in resmi verileri gizlediğini, virüsün dünya genelinde 10 bin kişiye virüs bulaşmış olabileceğini belirtiyor.

Milyonlarca Uygur’un bu kamplarda çok kötü şartlar altında tutulduğunu söyleyen Doğu Türkistan Maarif ve Dayanışma Derneği Başkanı Hidayet Oğuzhan, “Çok küçük alanlarda 50’ye yakın kişi kalıyor. Böyle bir ortamda bu hastalığın ne kadar büyük bir tehdit oluşturduğunu anlayabilirsiniz” dedi.

Çin’in Doğu Türkistan’da insanları imha etme konusunda kötü bir sicile sahip olduğunu söyleyen Oğuzhan, bölgede HIV virüsünün de geçmiş yıllarda hızlı bir şekilde yayıldığını ve Çin yönetiminin buna seyirci kaldığını öne sürdü.

"Çin'in virüsü bir 'fırsat' olarak görmesinden endişe duyuyoruz"

“Hükümet, Doğu Türkistan’da bulaşıcı hastalıkların önlenmesinde hiçbir tedbir almıyor” diyen Oğuzhan, “Uyuşturucu madde satımı ve kullanımı Çin’in diğer bölgelerinde çok sert kanuni tedbirlerle önleniyor ama durum Doğu Türkistan’da tam tersi. Bu da bulaşıcı hastalıkların etkisini arttırıyor” diyor.
 

hidayet oğuzhan.jpg

Doğu Türkistan Maarif ve Dayanışma Derneği Başkanı Hidayet Oğuzhan


Oguzhan, "Çin, bu doğal veya biyolojik afetle Doğu Türkistan’da mücadele etmiyor hatta bunu bir fırsat olarak görmesinden endişe ediyoruz. Doğu Türkistan’la ilgili hiçbir şey konuşulmuyor. Kamplarda tutulanlar kendi hallerine bırakıldı. Çin yönetimi, oralarda tuttuğu insanların yok olmasına göz yummasından korkuyoruz. Zaten hastalık ortaya çıkmadan insanları öldüren bir yönetimden bahsediyoruz. Uluslararası örgütlerin harekete geçmesini bekliyoruz" ifadelerini kullandı.

Çin'e göre buralar "meslek edindirme kursu"

Uluslararası örgütler ve Uygurların “insanlık dışı” olarak nitelendirdiği toplama kampları Çin yönetimine göre terörizme karşı geliştirilen “insani bir yöntem.”

Çin buraları toplama kampı olarak değil meslek edindirme kursu olarak görse de kamplara giriş mecburi çıkış ise “kursiyerin” iradesine bırakılmıyor.

 

The Independentturkish