Varis hakkında doğru bilinen yanlışlar

​​​​​​​Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Cem Arıtürk, varis hakkındaki 6 doğru bilinen yanlışı anlattı.

Varis  hakkında doğru bilinen yanlışlar


Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Cem Arıtürk, varis hakkındaki 6 doğru bilinen yanlışı anlattı.

 

Varis hastalığı toplumda, özellikle kadınlarda sık görülen bir toplardamar hastalığıdır. Bu hastalık hakkında da diğer tüm hastalıklarda olduğu gibi kulaktan dolma bilgiler çok fazla. O yüzden şüpheli bir durumda muhakkak konunun uzmanlarına danışmak gerekiyor. Acıbadem Fulya Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Cem Arıtürk, varis konusunda doğru bilinen yanlışlardan sakınılması gerektiğinin şiddetle altını çiziyor. İşte varis hakkındaki 6 doğru bilinen yanlış:

 

Varis, sadece estetik bir sorundur.

 

Varis, vücutta kanı dokulardan kalbe taşıyan toplardamarların bir hastalığıdır. Bu toplardamarlarda gelişen yetmezlik (venöz yetersizlik) sonucunda oluşan damar deformasyonları varis olarak tanımlanabilir. Özellikle yerçekiminden en çok etkilenen bacak ve alt karın toplardamarlarında, çeşitli etkenlere bağlı olarak meydana gelen akım ve bunun sonucunda gelişen kalıcı yapı - şekil bozuklukları (genişleme, kıvrımlanma, kırılgan hale gelme…) ile karakterize olan varis, venöz yetmezlik dikkat edilmediği ve tedavi edilmediği takdirde çok ciddi sonuçlara neden olabilir.

 

Varislerde oluşan pıhtılar öldürücü olabilmektedir.

 

Varislerde dolaşım, sağlıklı toplardamarlara göre bocuk karakterdedir ve bu durum, varisli damarlarda pıhtı gelişim riskini arttırır. Ancak varisli oluşan pıhtının akciğere atma ve hayatı tehdit etme ihtimali oldukça düşüktür. Akciğere atan ve öldürücü olabilecek pıhtıların kaynağı sıklıkla bacakların yetmezlikli ana toplardamarlarıdır. Çıplak gözle görülmeyen ve kaslar arasında yerleşmiş olan bu damarlarda pıhtı geliştiği zaman akciğere atma riski oldukça yüksektir.

 

Varis tedavisinde tek kalıcı çözüm ameliyattır.

 

Son 20 senede teknolojinin tıp dünyasına kattığı yöntemlerden varis tedavisi de faydalanmıştır. Kronolojik sıralama ile sayacak olursak lazer, radyofrekans ve yapıştırıcı yöntemler ile ameliyatsız bir şekilde varislerin tedavi edilmesi mümkündür. Ancak hangi tedavi yönteminin uygulanması gerektiği hem hastalığın boyutuna hem de hastanın özelliklerine bağlıdır. Hastanın ve hastalığın durumuna, boyutuna göre ameliyat gerekebilir.

 

Sülük, varis kremi gibi yöntemler varis tedavisinde faydalıdırlar.

 

Varis tedavisinde alternatif ve tamamlayıcı yöntemler, medikal tedavilere ek olarak kullanılabilirler. At kestanesi içerikli kremler, varis nedeni ile oluşan ağrı, şişlik gibi şikâyetleri azaltabilmekle birlikte hastalığın tedavisine katkıda bulunmamaktadır. Sülük tedavisinde ise yapılan sadece damarın içindeki kanın emilmesidir; bu süreçte hastalığa hiçbir olumlu katkıda bulunulmazken enfeksiyon riski de bulunmaktadır.

 

Varis tedavisinde müdahale edilen damarlar, bypass için kullanılacak damarlardır. Varis tedavisinde, ileri dönemdeki bypass ameliyatlarında kullanılacak damarlar yok olur.

 

Varis tedavisinde müdahale edilen damarlar yetmezlikli, genişlemiş, yapısı bozulmuş damarlardır. Bu damarların bypass sırasında kullanılması zaten doğru değildir ve kullanılmamalıdır. Bununla birlikte işlem geçiren damarların diz altında kalan kısmı, göğüs içi ve kol atardamarları bypass sırasında kullanılabilecek diğer damarlardır. Sorunlu, varisli damarlarınızda yetmezlik varsa, tedaviden kaçınmak doğru değildir ve bypass için kullanılabilecek başka damarlar bulunmaktadır.

 

Köpük tedavisi varis tedavisi için yeterlidir.

 

Halk arasında köpük tedavisi olarak bilinen skleroterapi, varislerde estetik amaçla kullanılan tedavi yöntemlerindendir. Cilt yüzeyinde görünen, estetik olarak kaygı yaratan damarlara uygulanan köpük tedavisinin, medikal tedavi açısından bir fonksiyonu bulunmamaktadır. Yetmezlikli toplardamarlarda ilaç ve varis çorabı, lazer-radyofrekans-yapıştırıcı yöntemlerle tedavi ve ameliyat gibi medikal amaçlı tedavi yöntemlerinden biri kullanılmaktadır.