Vatikan Büyükelçisi Antalya zirvesini yorumladı: Türkiye'ye olan güvenin ispatıdır

"Lavrov ile Kuleba'nın Antalya'da bir araya gelmeleri bir diplomasi zaferidir"

Vatikan Büyükelçisi Antalya zirvesini yorumladı: Türkiye'ye olan güvenin ispatıdır


Vatikan Büyükelçisi Antalya zirvesini yorumladı: Türkiye'ye olan güvenin ispatıdır

Türkiye'nin Vatikan Büyükelçisi Lütfullah Göktaş, Rusya ile Ukrayna arasında yaşanan savaşta Türkiye'nin izlediği politikalara yönelik "Lavrov ile Kuleba'nın Antalya'da bir araya gelmeleri bir diplomasi zaferidir ve ülkemize olan güvenin göstergesidir" açıklamasında bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yıllarca danışmanlık yapan, 2019’dan beri de Türkiye’nin Vatikan Büyükelçisi olarak görev yapan Lütfullah Göktaş, Rusya ile Ukrayna arasında yaşanan savaşı ve Türkiye'nin izlediği politikaları değerlendirdi. Göktaş, kapsamlı bir barış için müzakere ve diplomasiden başka seçenek olmadığını belirterek zorlu müzakere sürecinde Türkiye'nin önemli bir rolü olduğunu ifade etti.

Antalya’daki görüşmelerde ciddi bir ilerleme kaydedilmiş görünmüyor. Siz diplomatik açıdan durumu nasıl değerlendiriyorsunuz? Türkiye, her iki ülkeyle de ilişkileri bulunması hasebiyle müzakerelerde önemli bir rol oynayabilir mi? Erdoğan ısrarcı olacak mı?

Savaşın hiç kimseye yararı yok. Hiç kimsenin elinde sihirli değnek de yok. Ama savaşın sona erdirilebilmesi için yegâne çözüm yolu da diplomasidir. Antalya’daki gibi bir başlangıca ihtiyaç vardı. Bu sürecin devam ettirilmesi ve karşılıklı güven arttırıcı adımlarla beraber gelişmelerin olumlu bir mecraya evrilebileceğini düşünüyoruz. Rusya ile Ukrayna arasında tarafsızlık dahil müzakere edilen birçok husus var. Kapsamlı bir barış anlaşması için müzakere ve diplomasiden başka seçeneğimiz yok.

Türkiye, BM Güvenlik Konseyi kararları dışındaki yaptırım kararlarına uymamayı uzun zamandır ilke edinmiş bir ülkedir. Yaptırımların ne kadar işe yarayacağı tartışmalıdır. Yaptırımların sadece Rusya’ya değil, yaptırım kararı alan ülkelere de bazı olumsuz etkileri olacaktır. Türkiye olarak bizim Rusya ile -enerji, turizm, tarım sektörleri dahil- derin ekonomik bağlarımız mevcut. Bunların zarar görmesini tabiatıyla arzu etmiyoruz. Biz yaptırım yerine, Moskova ile iletişimde kalmanın daha faydalı olacağını düşünüyoruz. Bu sayede çözüm arayışlarına somut katkı sağlamamızın da kolaylaşacağına inanıyoruz.

Ukrayna’nın egemenliğinin ve toprak bütünlüğünün güçlü bir şekilde desteklenmesi önemlidir. Son olaylarla birlikte, nükleer silahlardan kaynaklanan tehdit ve risklerin yeniden gündeme geldiği görülüyor. Türkiye öteden beri dünyanın nükleer silahlardan arındırılmasını savunuyor. Türkiye Büyükelçisi olarak, nükleer silahların barış ve istikrara hizmet etmediğini rahatlıkla söyleyebilirim.

Nükleer demişken.. Putin nükleer nükleer alarm seviyesini yükseltse de Lavrov nükleer savaş riski bulunmadığına dair güvence verdi. Sizce rahat olmamız mümkün mü?

Bir nükleer saldırı tüm dünya için yıkıcı sonuçlar doğurur. Böyle bir ihtimali düşünmek bile kötü. Şu an ihtiyaç duyulan temel şey, gerilimi azaltmaktır.

Türkiye NATO üyesi. Moskova ise NATO’nun sınır güvenliğini tehdit ettiğinden, askeri harekatı da bu yüzden başlattığından dem vuruyor. Sizce NATO’nun bazı hataları söz konusu olabilir mi? Gerçekten gerilimi tırmandırdı mı?

Türkiye, Ukrayna’nın toprak bütünlüğünün korunmasından yanadır. Cumhurbaşkanımız Ukrayna’ya yapılan saldırının uluslararası hukukun ihlali olduğunu açıkça belirtti. Ama Rusya’nın toprak bütünlüğünü hedef alan bir NATO kararına destek vermeyeceğimizi de söyledi. Türkiye geçmişte AB ve NATO'nun genişleme süreçlerine olumlu yaklaşmıştır. Ukrayna’nın NATO üyeliğinin hassas bir konu olduğunun farkındayız. Bu ihtimal, Rusya’nın ana kaygısını oluşturuyor. Dolayısıyla Rusya’nın yıllardır söylediği sınır güvenliğiyle ilgili kaygıları da nazarı itibara alınmalıdır. Gerçekçi bir yaklaşımla, her iki tarafı da tatmin edecek bir çözüm bulmak lazım.

Rus doğal gazını Türkiye ve Avrupa’ya taşıyacak olan Türk Akımı’nda ya da ülkenizin ilk nükleer santralinin inşasında da görüldüğü üzere Putin ve Erdoğan pek çok sektörde işbirliği içinde. Mevcut durum ikili ilişkileri nasıl etkiler?

Bizim hem Rusya hem Ukrayna ile özel ilişkilerimiz var. Ukrayna stratejik ortağımız. Rusya ile ticaret hacmimiz 20 milyar Doların üzerinde. Geçen yıl yaklaşık 5 milyon Rus turisti ağırladık. Rusya, ülkemizin en büyük doğalgaz tedarikçisi. Ülkemizdeki ilk nükleer santrali Rusya inşa ediyor. Bazı meselelerde görüş ayrılıklarımıza rağmen, son yıllarda ilişkilerimiz ve işbirliğimiz büyük gelişme gösterdi. Bu savaşın bazı sektörleri olumsuz etkileme ihtimali tabii ki var. Ancak biz Rusya ile ikili ilişkilerimizin zarar görmesini istemiyoruz. Bu nedenle dengeli bir politika izlemek, Moskova ile de diyalog halinde kalmak istiyoruz.

KARAR