Ekonomik, siyasi ve sosyal krizlerden dolayı pandemi öncesinde her 6 kişiden birinin göç etmek zorunda kaldığı Venezuela, pandemiye hiperenflasyon, uluslararası ekonomik yaptırımlar, işsizlik, ayda 10 doların altında düşen asgari ücretler ve emekli maaşları, elektrik kesintileri ve akaryakıt yetersizliği gibi sorunlar yaşarken yakalanmıştı.

Ülkede yaşanan kriz koşullarına pandeminin yarattığı ekonomik zorlukların da eklenmesiyle dolar kurunun 14 ayda 40 katına çıkması hem ulusal para birimi bolivarın değersizleşmesi hem de doların gündelik alışverişlerdeki kullanım oranının artması sonucunu doğurdu.

Ürün fiyatları dolarla

Venezuela’da neredeyse petrol dışında başka bir üretim yapılmıyor. Raflardaki ürünlerin hemen hepsinin dövizle ithal edilmiş olmasından dolayı fiyatlar da dövize endeksli.

Bugün sürekli kur artışından olumsuz etkilenmek istemeyen toptancılardan, sokak satıcılarına kadar hemen her yerde dolarla ya da dolara endeksli ticaret yapılıyor.

Kur arttıkça alım gücü azalıyor

Uluslararası Para Fonu (IMF) Nisan ayı verilerine göre yıllık yüzde 5 bin 500 oranla dünyada en yüksek enflasyona sahip olan Venezuela’da, uzmanlar yaşanan enflasyonun en temel nedeni olarak önlenemeyen kur artışını gösteriyor.

Kur artışının doğrudan etiket fiyatlarına yansıması tüketicilere zam olarak yansıyor ve bu zamlardan en fazla etkilenen kesimlerin başında maaşını ulusal para bolivarla alan çalışanlar geliyor, çünkü kur arttıkça alım gücü azalıyor.

Bugün Venezuela’da maaşını bolivarla alan 2,5 milyon kamu çalışanı ve 4,5 milyon emekli bulunuyor.

VOA