WikiLeaks kurucusu Julian Assange, uzun yıllar sonra özgürlüğüne kavuştu
WikiLeaks kurucusu Julian Assange, Salı günü erken saatlerde tahliye edildi.
WikiLeaks kurucusu Julian Assange, uzun yıllar sonra özgürlüğüne kavuştu
İngiltere’de beş yılı aşkın bir süre hapiste kalan Assange, öncesinde de Ekvador'un Londra Büyükelçiliğinde uzun yıllar geçirmişti.
İngiltere’deki yüksek güvenlikli Belmarsh cezaevinde geçirdiği beş yılın aşkın sürenin ardından WikiLeaks kurucusu Julian Assange, Salı günü erken saatlerde tahliye edildi.
Associated Press’in (AP) haberine göre, Assange, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ile vardığı bir anlaşmanın ardından, ABD’ye bağlı Kuzey Mariana Adaları’nda bu hafta federal bir mahkemede yargılanacak.
Assange, ABD anakarası gitmeyi reddettiği için yargılaması memleketi Avustralya’ya coğrafi olarak yakın olan Kuzey Mariana Adaları'nda yapılacak. Bu hafta yapılması beklenen yargılamada, Assange vardığı anlaşma kapsamında, Amerikan devlet sırlarını ve ulusal güvenliği ilgilendiren dosyaları edinmek ve dağıtmak suçunu kabul edecek ve alacağı ceza, şu ana kadar hapiste geçirdiği süre göz önüne alınarak infaz edilmiş sayılacak.
WikiLeaks'ten X sosyal medya platformunda yapılan bir açıklamaya göre, Assange'ın dün uçağa binerek İngiltere'den ayrıldığı belirtildi. WikiLeaks açıklamasında, anlaşmanın duyurusunda "yanımızda duran, bizim için savaşan ve onun özgürlüğü için verdiği mücadeleye tamamen bağlı kalan herkese" minnettar olunduğu belirtildi.
“WikiLeaks, hükümetteki yolsuzluklara ve insan hakları ihlallerine ilişkin çığır açan hikayeler yayınladı ve güçlüleri eylemlerinden sorumlu tuttu. Julian da Genel Yayın Yönetmeni olarak bu ilkeler ve halkın bilme hakkı için ağır bedeller ödedi."
ABD ile vardığı anlaşma, Assange'ın suçunu kabul etmesini sağlarken aynı zamanda onu ilave hapis cezasından da kurtarıyor. Assange, İsveç’te tecavüz suçlamasıyla yargılanmaya başlamasının ardından İngiltere tarafından iade edilme ihtimaline karşı, Londra'daki Ekvador büyükelçiliğinde saklanarak yıllarını geçirmişti.
Assange, birçokları tarafından ABD ordusunun Irak ve Afganistan'da işlediği suçları gün yüzüne çıkaran bir kahraman olarak görüldü.
WikiLeaks tarafından yayınlanan dosyalar arasında, Amerikan kuvvetlerinin 2007'de Bağdat'ta gerçekleştirdiği 11 kişinin ölümüne neden olan Apache helikopter saldırısının videosu da bulunuyordu. Bu saldırıda iki Reuters muhabiri de hayatını kaybetmişti.
Assange'ın itibarı, tecavüz iddiaları nedeniyle lekelendiyse de kendisi bu suçlamayı reddetti.
2019'da açıklanan Adalet Bakanlığı'nın iddianamesine göre Assange, ABD ordusu istihbarat analisti Chelsea Manning'i diplomatik mesajları ve askeri dosyaları çalmaya teşvik etmek ve yardım etmekle suçlanmıştı. Savcılar, Assange'ın ABD ve müttefiklerini zarara uğratan belgeleri yayınlamak suretiyle ulusal güvenliği tehlikeye attığını iddia etmişlerdi.
Anlaşmasıyla ilgili olarak sunulan iddianamede, Assange'ın Manning ile ulusal savunma ile ilgili belgeleri, notları ve diğer yazılı materyalleri almak ve elde etmek için işbirliği yaptığı ve bu kayıtları "kasıtlı olarak ilettiği" belirtilmekte. Belge, Assange'ın "ABD vatandaşı olmadığını, ABD’nin gizli belgelerine erişim izni olmadığını ve ABD'nin ulusal savunmasıyla ilgili belgeleri, yazıları veya notları, sınıflandırılmış bilgiler dahil olmak üzere sahip olma, erişim veya kontrol etme yetkisine sahip olmadığını" vurguluyor.
ABD’nin Assange’a açtığı dava, basın özgürlüğü açısından çokça eleştirilmişti. Federal savcılar, Assange’ın eylemlerini basın özgürlüğü kapsamında değerlendirmediler ve gizli hükümet belgelerini temin etmek, çalmak ve keyfi olarak yayınlamak anlamına geldiğini savundular.
Dava, eski başkan Barack Obama döneminde Adalet Bakanlığı’nın Assange’ı cezalandırmama kararı vermesine rağmen uzun yıllardır sürüyordu.
Chelsea Manning, sınıflandırılmış hükümet ve askeri belgeleri WikiLeaks'e sızdırmakla suçlanarak 35 yıl hapis cezasına çarptırılmış ve Obama, Manning yedi yıl hapis yattıktan sonra cezasını 2017'de başkanlık affıyla kaldırmıştı.
Assange, 2016'da WikiLeaks’in Rus istihbarat operasyonlarında çalındığı iddia edilen, Demokrat Parti üyelerinin e-postalarını yayınlamasıyla da gündeme geldi.
EURO NEWS