Yargı bağımsız mı?

“Mahkeme kararlarının arkasında siyasi akıl aramak, siyasal akılsızlığın ta kendisidir."

Yargı bağımsız mı?


Yargı bağımsız mı?

TAHA AKYOL YAZDI...

Yargı bağımsız mı?

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Sayın Fuat Oktay’ın değerli ve donanımlı bir bürokrat olduğunu duyardım. CB yardımcısı olduktan sonra bu vasfını bir süre devam ettirdi. Fakat artık hırçın bir politikacı gibi konuşuyor. İmamoğlu’nun mahkum edilmesi ve siyasi yasaklı haline getirilmesi yolundaki mahkeme kararını ‘bağımsız mahkeme’ falan diyerek usulen savunabilirdi. Fakat şöyle dedi:

“Mahkeme kararlarının arkasında siyasi akıl aramak, siyasal akılsızlığın ta kendisidir."

Oktay, Anayasa’nın yargı bağımsızlığını vurgulayan maddelerini okudu, fakat Anayasa yazınca yargı bağımsız mı oluyor?

Aksine siyasi akıl, yargı bağımlılığının sorgulanmasını gerektirir. En vahimi, iktidarın hoşuna gitmeyen hakimlerin bir gece de başka yere sürgün edilmesidir. Sürgün kılıcı, yargıçların başlarında siyasi bir Demokles’in kılıcı gibi dolaşıyor.

HAKİM TEMİNATI

Bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beştepe’de yapılan görkemli ‘Yargı Reformu Strateji Belgesi’ konuşmasında şöyle demişti:

“Hakim ve savcılar için coğrafi teminat getiriyoruz. Mevcut tayin sistemi mesleki verimliliği olumsuz etkiliyor. Coğrafi teminat hakim ve savcıların isteği olmaksızın çalıştığı yerden başka bir yere tayin edilememesi anlamına geliyor. Bu düzenlemeyle hakim ve savcıların mesleki teminatlarının daha da güçlendirilmesini hedefliyoruz.” (30 Mayıs 2019)

Bakan Abdülhamit Gül de coğrafi teminatı, “hakim bir karar verdi diye İstanbul’dan alıp Kars’a göndermeyeceksiniz. Hakim ve savcılarımıza kararlarını verirken bir gün alınıp filan adliyeye gönderilmeme teminatını getiriyoruz” diye tanımlamıştı. (31 Mayıs 2019)

Beştepe’deki görkemli tören bermutat bütün tv’lerde canlı yayınlandı, ayakta alkışlarla sona erdi.

Tek sonuç, Gül’ün gönderilip yerine Bekir Bozdağ’ın getirilmesi, “reform” kelimesinin bile rafa kaldırılması oldu.

Verdiği karardan dolayı sürgün edilme korkusu yaşayan bir hakim ne ölçüde bağımsız karar verebilir?

HAKİMLERİN ENDİŞESİ

Sayın Oktay, CB sistemindeki sorunlar söz konusu olduğunda, sadece “uygulama kaynaklı” bazı sorunlar olduğunu söylemişti, mesela “inisiyatif almak istemeyen yöneticiler… Külliye’ye soralım diyorlar”dı. (11 Mart 2021)

Sürülme riski altındaki yargıç ne yapabilir ki!

HSK üyelerinin tamamı siyasi tercihlerle oluşturuluyor, başkanı da politikacı Adalet Bakanı’dır. Yargının başı siyasete bağlanmıştır!

Kılıçdaroğlu hakkındaki MAN davasında üç hakim değiştirildi. Berberoğlu davasında iki hakim değiştirildi. Kavala davasında üç hakim değiştirildi… Liste uzun.

İmamoğlu davasında da beş duruşmada dosyaya bakan hakim görevden alındı, 6. duruşmada yeni atanan hakim malum hapis ve yasak kararlarını verdi. Değerli hukukçu Sami Selçuk, dünkü Karar’daki yazısında, yeni yargıcın önceki duruşmaları yeniden yapması gerekirken böyle hemencecik karar vermesinin “hukuka kesin aykırılık” olduğunu yazdı.

Öcalan yargılanırken bile yeni hakim geldi diye eski duruşmalar tekrarlanmıştı. İmamoğlu hakkında karar verilmesinde böyle acele edilmesinin sebebi yaklaşan seçimler olmasın?!

Bakalım, İstinaf ve Temyiz’den de yıldırım hızıyla geçecek mi?!

İKTİDAR NE İSTİYOR?

İktidar bağımsız ve tarafsız yargı istemiyor. Vesayet yargısı döneminde Avrupa hukukuna referanslar yaparak, Venedik Komisyonu’nun bağımsız yargı kıstaslarına dayanarak vesayete karşı reformist düzenlemeler yapan bu iktidar, gücünden emin olduğu andan itibaren bu referansların tamamını terk etti.

Aynı Venedik Komisyonu, CB sisteminde yargı bağımsızlığı olmadığını rapor etti. (13 Mart 2017)

İktidarın iki dönemi var: İlk on yıl Avrupa yönünde reformlar, son on yıl Batı modelinden uzaklaşarak otoriterleşme…

AİHM kararlarının bağlayıcı olduğunu Anayasa’nın 90. Maddesine ve Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 311. Maddesine yazan da bu iktidardır, sonra “AİHM kararları bizi bağlamaz” diyen de bu iktidardır!

Hakimlere coğrafi teminat için aslında kanuna gerek yok. Adalet Bakanı istese, HSK’nın üç beş satırlık bir prensip kararı alıp açıklaması ve uygulaması yeterli olur. Öyle bir genelge vardı, kaldırdılar, Demokles’in kılıcı yargıçlar üzerinde dolaşmaya devam ediyor. Çünkü bağımsız yargı istemiyor bu iktidar.

“Ol mahkemenin hükmüne derler mi adalet?”

TAHA AKYOL / KARAR