Organize suç örgütü lideri Sedat Peker, beş ayrı videoyla yaptığı açıklamalarda dikkat çeken iddialar ortaya attı. Yeni kayıtların ardından İçişleri Bakanı Soylu, gazeteciler Hadi ve Süleyman Özışık hakkında ‘örgüte bilerek yardım’ iddiasıyla suç duyurusunda bulundu.

Dünyanın da gündemine giren Peker’in videoları, New York Times ve Fransız Le Monde’da yer buldu. Ancak süreç, karşılıklı suçlamalar ve yalanlamalardan öteye gitmedi.

5 TON KOKAİNİN GERÇEK ALICISININ KİM OLDUĞU 1 YILDIR MUAMMA

Vahim tablo karşısında savcıların hâlâ bir soruşturma başlatmamış olması eleştiri konusu oldu. Daha fazla vakit kaybedilmeden adım atılması gerektiği belirtildi.

Mafya siyaset eksenindeki iddialarla birlikte, İzmir varışlı 5 ton kokain ve Mersin limanına gönderilecek olan 616 paket zehirin alıcısının kim olduğu belirlenemedi. ‘83 milyonu ilgilendiren hassas konunun üzerine kararlı şekilde gidilmesi bir beka meselesi’ değerlendirmeleri yapıldı.

SAVCILAR DAVA İÇİN DAHA NEYİ BEKLİYOR

Suç örgütü lideri Sedat Peker’in yurt dışından yayımladığı videolarla siyaset-mafya-emniyet ilişkilerini ifşa ettiği iddiaları günlerdir Türkiye’nin gündemini meşgul etmesine rağmen hükümet sessizliğini korumaya devam ediyor.

Panama ve Kolombiya’da yakalanan 5 ton kokaine ilişkin de hâlâ soruşturma başlatılmadı. Muhalefet ve hukukçular Türkiye’yi 90’lar atmosferiyle karşı karşıya bırakan karanlığın ancak yargı eliyle dağıtılabileceğini belirtti.

Kamuoyunda ise bir birinden vahim iddialara ilişkin yargı organlarının bir an önce harekete geçip soruşturma başlatması beklentisi oluştu.

Hakkında yürütülen soruşturmanın kendisine söylenmesi sonrası operasyondan önce yurtdışına çıkan organize suç örgütü lideri Sedat Peker’in peş peşe yayımladığı beş ayrı videoyla yaptığı açıklamalar son günlerde Türkiye’nin en çok konuşulan gündemi haline geldi.

Videolarda bir birinden vahim iddiaları sıralayan Peker ilk olarak Panama ve Kolombiya’dan önce Mersin Limanı’na ardından da İzmir teslimatlı 5 ton kokain yüklü gemiyi gündeme getirdi. Bilinmesine rağmen gemi sahibi ve kokainin teslim edileceği şirket hakkında soruşturma başlatılmadığını söyledi.

Ardından eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar ve oğlu AK Parti Milletvekili Tolga Ağar hakkında bir gazetecinin ölümü üzerinden suçlamalarda bulundu. Delillerin karartıldığını söyledi.

Mehmet Ağar’ın Azeri İş İnsanı Mübariz Mansimov’a ait Bodrum Yalıkavak Marina’ya zorla el koyduğunu söyledi. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun da kendisi hakkında açılan soruşturma dosyasıyla ilgili uyardığı operasyon aşamasına geldiğinde kendisini bilgilendireceğini söylediğini iddia etti.

MAFYA-SİYASET-MEDYA İLİŞKİSİ

Peker’in bu iddiaları siyasetin gündemine bomba etkisi yaptı. Sosyal medyada gündem haline gelen video sonrası muhalefet İçişleri Bakanı Süleymen Soylu hakkında istifa çağrıları yaptı.

Ancak Soylu yaptığı açıklamada Peker’in kendisine karşı yürütülen operasyonda kullanılan bir eleman olduğunu ifade etti. Kendisinin de tanıdığı gazeteci Hadi ve kardeşi Süleyman Özışık’ın Bakan Soylu ile aralarında arabulucu olduğunu söyledi.

Peker’İn bu sözleri sonrası Hadi Özışık yalanlama açıklaması yaptı. Ardından Peker ise arabuluculuk yapıldığına delil gösterdiği görüntülü konuşma bandını yayımladı. Video sonrası Özışık Bakan Soylu’dan özür dileyerek Bakan’ın alakası olmadığını görüşmenin sadece kendisini bağladığını söyledi.

KAMUOYUNDA SORŞTURMA BEKLENTİSİ

Ancak İçişleri Bakanı Süleymen Soylu ise video sonrası kendisine Özışık kardeşler aracılığıyla kumpas kurulduğunu söyledi. Yeni kayıtların ardından İçişleri Bakanı Soylu, gazeteciler Hadi ve Süleyman Özışık hakkında ‘örgüte bilerek yardım’ iddiasıyla suç duyurusunda bulundu.

Dünyanın da gündemine giren Peker’in videoları, New York Times ve Fransız Le Monde’da yer buldu. Yapılan haberlerde Türkiye’ye 90’lı yılların karanlık atmosferini yaşatan Peker’in videolarının dizilerden daha heyecan verici olduğu belirtildi. Ancak süreç, karşılıklı suçlamalar ve yalanlamalardan öteye gitmedi.

Muhalefetin ve hukukçuların çağrılarına rağmen günler şimdiye kadar yargı makamlarınca adım atılmadı. “Soruşturma başlatılsın” çağrıları hava da kaldı savcılar harekete geçmedi. Kamuoyunda ise ise soruşturma başlatılması talebi ile oluşan beklenti her geçen gün büyüyor.

ZEHİR ALICISI 1 YILDIR MUAMMA

Mafya-siyaset-emniyet eksenindeki iddialarla birlikte, İzmir varışlı 5 ton kokain ve Mersin limanına gönderilecek olan 616 paket zehrin alıcısının kim olduğu belirlenemedi.

PEKER’E KAFTAN GİYDİREN BAKAN YALÇIN TOPÇU

Sedat Peker videosunda, Kültür Bakanlığı’nın düzenlediği bir organizasyonda kendisine ‘Türklük Hakanı’ unvanı verildiğini söyledi. “Hakanlık kaftanı giydirdiler” dedi.

2015’te İstanbul’da düzenlenen ‘Dünya Karapapak Türkleri 1. Kurultayı ve Kültür Etkinlikleri’ programında konuşma yapan ismin ise, hala Cumhurbaşkanı Başdanışmanı görevini yürüten eski Kültür Bakanı Yalçın Topçu olduğu ortaya çıktı.

Kurultayın sosyal medyada yayılmasının ardından Topçu’nun görevi devrettiği dönemin Kültür Bakanı Mahir Ünal önce “Bu etkinlikle bakanlığımızın ilgisi yok” açıklaması yaptı. Ancak Ünal ardından paylaşımını sildi.

KÜRŞAD YILMAZ’A YENİDEN YARGILAMA

Mafya-siyaset- emniyet tartışmaları sürerken dikkat çeken bir gelişme de ‘suç örgütü lideri’ olduğu gerekçesiyle tutuklanan Kürşad Yılmaz hakkında yaşandı. 2019’da 11 yıl hapis cezasına çarptırılan Yılmaz davasında temyiz başvurusu sonrası Yargıtay ‘savunma hakkının kısıtlandığı’ gerekçesiyle geçen yıl bozma kararı verdi. Ardından İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesi, Yılmaz’ın avukatının yaptığı yeniden yargılama talebini kabul etti.

Yılmaz hakkındaki suçlamaların durdurulmasına karar veren mahkeme İstanbul Başsavcılığına müzekkere yazılıp ‘bir başka suçtan hükümlü veya tutuklu değilse derhal serbest bırakılmasının istenilmesine’ hükmetti.

SUSURLUK’TAN DAHA TEHLİKELİ BİR GİDİŞAT VAR

KARAR TV’de Elif Çakır ve Yıldıray Oğur’un sunduğu Bi’Karar Ver programına konuk olan Hukuçu Turgut Kazan Sedat Peker’in iddialarına yönelik önemli çıkarımlarda bulundu. Kazan “İddiaları biliyorum ama videoları izlemedim. Yer altı dünyasının ağzından duymaktan utanıyorum. Çünkü İçişleri Bakanı ile ilişkisini anlatıyor. Bunun önemli bir bölümü doğru.

Bunu bir yeraltı dünyasının ağzından duymak bir Hukukçu için ne kadar zor bir şey. Ama tabi ki bir mafya olayı ile iç içeyiz. Sayın Kılıçdaroğlu, dün ‘üçüncü ortak’ dedi. O da bir yaklaşımdır. Ama ben Cumhur İttifakının silahlı desteği olarak görüyorum. Korkuyorum. İkili ortağın silahlı desteği bu . Demokrasimiz açısından ürküyorum. Çok tehlikeli bir gidiş. Susurluk’tan daha tehlikeli bir gidiş” dedi.

Sözlerine devam eden Kazan soruşturmanın selameti için İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun istifa etmesi gerektiğini şu sözlerle anlattı: “Savcı ne yapacak? İçişleri Bakanı’nın bağlı olduğu birime yazacak, İçişleri Bakanı orada duracak. O birim savcıya bilgi verecek. Böyle bir soruşturma komik değil mi? Demokrasinin zerresi kalmışsa eğer, İçişleri Bakanı derhal istifa etmeli, seçim mücadelesine giderken kirli ilişkiler vurgulanmalı.

Kazan, Mehmet Ağar’ın Susurluk davasından nasıl aklandığını da açıkladı: “Ağar davada hep korundu, kollandı, sonunda da mahkum oldu. Mahkum olduğu zaman bir cezaevi hazırlandı, boyandı. Tutuklu hükümlü sayısı azaltıldı. Yargıtay Başsavcılığı 16. Ceza Dairesi’ne başvuruda bulundu. Yargıtay kararı zaman aşımı geçtikten sonra verildi. Bu yüzden ‘Zaman aşımı noktasından itiraz ediyorum’ dedi. Dava düşürüldü.”

KARAR