Yargı Reformu’na rağmen yakalama kararının kaldırılmaması skandaldır

Yargı Reformu Paketi'nin yasalaştığını hatırlatan Çıray, Feyzioğlu'na “Hukuka sahip çıkın” çağrısında bulundu.

Yargı Reformu’na rağmen yakalama kararının kaldırılmaması skandaldır


İYİ Partili Aytun Çıray, başlıktaki gibi dedi ve Adalet Bakanı Gül’e sordu: SÖZCÜ hakkındaki hiçbir şekilde tutar yanı olmayan davada, Burak Akbay için ‘kırmızı bültenle aranma kararının’ kaldırılmayışını nasıl yorumluyorlar?

Yaklaşık 2.5 yıldır süren SÖZCÜ davasının son duruşması geçen pazartesi günü görüldü. Gazeteciliğin yargılandığı davada avukatlarımızın, Yargı Reformu kapsamında dosyanın yeniden gözden geçirilmesi talebi kabul edildi. Ancak, SÖZCÜ Gazetesi sahibi Burak Akbay hakkındaki yakalama ve ‘Kırmızı bültenle aranma' kararı kaldırılmadı. İYİ Parti Milli Güvenlik Politikalarından Sorumlu Başkanı ve İzmir Milletvekili Aytun Çıray, Akbay hakkındaki kararı ve SÖZCÜ Gazetesi'nin adalet arayışını değerlendirdi.

BAKAN'A SESLENDİ

Burak Akbay hakkındaki yakalama ve ‘Kırmızı bültenle aranma' kararının kaldırılmamasına tepki gösteren Çıray, “Sözde Yargı Reformu'nun neredeyse her yönüyle bir hukuk skandalı olan SÖZCÜ davasında hiçbir etkisinin görülmemesi nasıl açıklanabilir?” diye sordu. Çıray yaptığı açıklamada Adalet Bakanı Abdulhamit Gül ve Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu'na seslenerek “Bu Yargı Reformu'nun dışarıda gitgide sıkışan iktidarın bir görüntüyü kurtarma operasyonundan öte bir anlamı olmadığını biz muhalefet olarak başından beri biliyorduk” dedi ve şu görüşleri savundu:

Yargı Reformu Paketi'nin yasalaştığını hatırlatan Çıray, Feyzioğlu'na “Hukuka sahip çıkın” çağrısında bulundu.

AKBAY KARARI: Adalet Bakanı ile birlikte Feyzioğlu'na sormak istiyorum. SÖZCÜ Gazetesi hakkındaki hiçbir iler tutar yanı olmayan davanın son duruşmasında, avukatların son derece sağlam gerekçelerine rağmen, Sayın Burak Akbay hakkındaki ‘kırmızı bültenle aranma kararının' kaldırılmayışını nasıl yorumluyorlar?

HUKUK SKANDALI: Adeta yerlere göklere sığdıramadıkları sözde Yargı Reformu'nun neredeyse her yönüyle bir hukuk skandalı olan bu davada hiçbir etkisinin görülmemesini bir hukukçu olarak nasıl açıklıyorlar? Bu etkisiz, beceriksiz bir makyajdan öteye gitmeyen sözde Yargı Reformu Strateji Belgesi'ni bu tür kararlara rağmen hâlâ ‘Türkiye Cumhuriyeti'nin ortak aklının ortaya konulduğu bir belge' olarak niteleyebiliyorlar mı? Niteleyebiliyorlarsa, lütfen bunu nasıl olup da becerdiklerini bir zahmet kamuoyuyla paylaşmalılar.

İHLALLER SIRADANLAŞTI: Anayasa ihlallerinin sıradanlaştığı, en temel hukuk ilkelerinin ve yargının temel güvencesini teşkil eden kuvvetler ayrılığının yok edildiği bir vasatta makyajdan medet ummak bir kavrayış yetersizliğinin değilse, ancak başka hesapların göstergesi olabilirdi. Metin Feyzioğlu bunu, hem de meslektaşlarını rencide eden bir yüzeysellikle avukatların yeşil pasaporta sahip olmasına indirgedi.

HUKUKA SAHİP ÇIKIN: Sayın Feyzioğlu; bu, umut bağlayanlar açısında özellikle sizin hukuki, vicdani ve ahlaki bir sorumluluğunuz. Sizden Türk Milleti'nin bir temsilcisi olarak gereğini acilen yapmanızı rica ediyorum.

 

SÖZCÜ