Yargı üzerinden Ak Parti ve Başkan Erdoğan’ı bitirme planı
Yargı bir karar verip tahliye ediyor. Troller o karara tepki gösteriyor. Bir üst mahkeme yeniden tutukluyor.
Yargı üzerinden Ak Parti ve Başkan Erdoğan’ı bitirme planı
15 Temmuz oldu, her şey bitmedi. Esas 15 Temmuz şimdi. Bundan önceki operasyonlar Ak Parti ve Recep Tayyip Erdoğan’ı bitirme amaçlı idi. Bundan sonrakiler Türkiye Cumhuriyeti Devletini yıkmaya yönelik.
Yargı bir karar verip tahliye ediyor. Troller o karara tepki gösteriyor. Bir üst mahkeme yeniden tutukluyor.
Bu gelişme üzerine, Hürriyet’ten Ahmet Hakan, Sabah’tan Dilek Güngör, OdaTV’den Müyesser Yıldız, Yeniçağ’dan Batuhan Çolak konuyla ilgili birer köşe yazısı yazdı.
Hiçbiri esas planı, tuzağı göremedi. Halbuki her şey çok açık.
Bu süreç 15 Temmuz Hain Darbe Girişimi'nden sonraki altın vuruş.
Darbe girişimden sonra ilk yapılan operasyon, Ak Parti kurucularını ve ilgisiz insanları FETÖ soruşturmalarının içine atarak tabandan Ak Parti’ye ve Başkan Erdoğan’a tepki oluşturmaktı.
31 Mart ve 23 Haziran seçim sonuçları o planın başarıya ulaştığının açık göstergesi.
Adı FETÖ operasyonu, gerçekte Ak Parti ve Başkan Erdoğan’ı bitirme planı.
Plan tıkır tıkır işliyor.
23 Haziran 2019 İstanbul seçimlerinden sonra üç ay geçmeden Ak Parti üç parçaya bölündü.
Tam da bu süreçte Türk yargısının verdiği kararlar tartışılmaya başlandı. Bir mahkeme bir şahsı tahliye ediyor. Troller devreye girerek baskı oluşturuyor ve üst mahkeme o şahsı yeniden tutukluyor.
Hürriyet’ten Ahmet Hakan; “Madem yeniden gözaltına alacaktınız niye tahliye ettiniz? Çocuk oyuncağı mı bu? Yargı Reformu hayata geçince bu tür saçmalıklar da bitecek mi? Ne dersin Metin Feyzioğlu?”
Sabah’tan Dilek Güngör; ”B irkaç gündür yargıda işler iyice tuhaflaştı!” diyor. “Peki şu anda yargıyı dizayn eden 'o'cular, 'bu'cular kim?” Sorusuyla yargıyı birilerinin dizayn ettiğini düşünüyor.
OdaTV’den bu sürecin uzman yazarlarından Müyesser Yıldız da;
“15 Temmuz darbe teşebbüsünün şaşkınlık ve sıcaklığı geçtikten yıllar sonra bile soruşturma ve yargılamalarda öyle bariz hatalar yapıldı ki, birçok kimse “Yargıda hâlâ kripto FETÖ'cüler mi var? İşleri içinden çıkılmaz hale getirip, mağduriyet çuvalını büyütmek mi istiyorlar?” diye sordu. Öyle ki, Erdoğan bile, “At izinin, it izine karıştığını” söyledi.
Bir sonraki adımda ise yargının “FETÖ”den sonra hangi grupların eline geçtiği konuşulmaya başlandı.” Diyor.
Yeniçağ’dan Batuhan Çolak ise; “FETÖ borsalarının işlem hacmi genişledi! ” başlıklı yazısında olayı çok daha farklı yorumladı. Yargıyı ve yargılamayı etkileyen sosyal medya trollerini tebrik etti.
Ben herkesin fikrine saygı duyuyorum.
Benim düşüncem de; üçe bölünen Ak Parti ve Başkan Erdoğan’ı can çekişir konuma soktuktan sonra, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni bölmek.
Bir mahkeme başkanı bu dosya ile sana ceza veremeyiz ama beraat da veremeyiz. Verirsek bizim başımız belaya girer diyorsa, bir mahkemenin verdiği tahliye kararını bir üst mahkeme kim ve ne oldukları belirsiz trollerin baskısıyla bozup tutukluyorsa, Türkiye’de yargı tartışılır hale gelir. Mahkeme başkanları karar vermekte zorlanır.
Bu süreç nereye gider dersiniz?
Diyarbakır’da HDP’nin önünde oturma eylemi yapan anneleri örnek alan, asker ve askeri öğrenci ailelerinin sayısı artmaya başlayıp da milyonlarca anne sokağa dökülürse, ülke kaosa sürüklenir, iç çatışma çıkar.
15 Temmuz’da başarılamayan, başarılmış olur.
Amerika Kürt Devletini kurar. Kıbrıs ve Hatay elimizden çıkar.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti bölünür.
Hep beraber baka kalırız.
YUSUF İNAN / ŞEHİTLER ÖLMEZ
Twitter: @Yusufinan2023
İnstagram: yusufinan2023
E-Mail: [email protected]