Yargı Üzerinden Siyaset Üretmek

"Yargı Üzerinden Siyaset Üretmek"

Yargı Üzerinden Siyaset Üretmek




Yargı Üzerinden Siyaset Üretmek

YEREL GÜNDEM / ANKARA

Karar yazarı Nimet Demir, "Yargı Üzerinden Siyaset Üretmek" başlıklı yazısında, Anayasa Mahkemesi'nin Can Atalay hakkındaki ihlal kararı sonrasında yaşanan yargısal süreci eleştirmektedir.

Yargıtay 3. Ceza Dairesi'nin 28.09.2023 tarihli Gezi Davası kararlarını onaylamasıyla gündeme oturan hukuki süreç, Milletvekili seçilen Can Atalay'ın durdurulma ve tahliye meselesiyle yeni bir boyut kazandı. Hukukçu Nimet Demir, Anayasa Mahkemesi'nin Can Atalay'ın başvurusu sonucu verdiği ihlal kararına dair yaşanan süreci ve yaşanan hukuksuzlukları eleştirmektedir.

Anayasa Mahkemesi'nin ihlal kararı sonrasında, Can Atalay'ın dosyasının İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesi gerektiğine vurgu yapan Demir, bu aşamada yaşanan hukuksuzlukları detaylı bir şekilde açıklamaktadır. İstanbul 13. ACM'nin dosyayı Yargıtay 3. Ceza Dairesine gönderdiğini, ardından dosyanın Yargıtay 3. CD tarafından alınan hükümle tekrar İstanbul 13. ACM'ne gönderildiğini belirten yazar, sürecin usulsüzlüklerle dolu olduğunu savunmaktadır.

Demir, Yargıtay 3. CD'nin ihlal kararını yok sayan bir karar vermesini ve Anayasa Mahkemesi kararına uymama hükmü almasını eleştirmekte, yaşanan sürecin hukuka aykırılıklarla dolu olduğunu belirtmektedir.

Yazar ayrıca, ortaya çıkan krizin ardında yeni bir anayasa yapma girişimi ve Anayasa Mahkemesi'nin yetkilerinin kısıtlanması gibi iki önemli iddianın yattığını ifade etmektedir. Bu iddiaları sorgulayan ve yeni bir anayasa yapmanın, toplumsal mutabakat gerektiren bir süreç olduğunu vurgulayan Demir, Anayasa Mahkemesi'nin yetkilerinin kısıtlanması durumunda hak ve özgürlüklerin savunucusu bir kurumun işlevsiz hale getirileceği uyarısında bulunmaktadır.

Yazar, yazısını Anayasa Mahkemesi'nin Can Atalay ile ilgili ihlal kararının gereğinin yerine getirilememesi ve yaşanan süreçte hukukun nasıl yok sayıldığını eleştiren bir çerçevede noktalamaktadır. Can Atalay'ın hala cezaevinde tutulmasına dikkat çeken Demir, bu durumun bir hukuk skandalı olduğunu ifade etmektedir.


Not: Yazının sonunda "judek damnatur, cum nocens absolvitur; suçlu aklandığı zaman, yargıç hüküm giyer" ifadesi, Latincede "suçlu aklandığında yargıç mahkum olur" anlamına gelmektedir.

www.yerelgundem.com