Yargıda "Barolar Birliği" sıkıntısı
Baroların hedefinde TBB Başkanı Feyzioğlu var.
Türkiye Barolar Birliği’nin (TBB) temsil gücü kalmadığı ve hukuktan yana olmadığını düşünen barolar, TBB’nin Olağanüstü Genel Kurul'a gitmesini sağlayacak sayıya ulaştı. Baroların hedefinde TBB Başkanı Feyzioğlu var.
Türkiye Barolar Birliği’nde (TBB) İstanbul Barosu'nun çağrısıyla başlayan, değişimi öngören karar sürecinde, Olağanüstü Genel Kurul'a gidilmesi için gerekli çoğunluk sağlandı.
Avukatlık Kanunu’nun 115'inci maddesine göre TBB genel kurulun olağanüstü toplantıya çağrılması için gerekli en az 10 baro yönetim kurulunun yazılı talebi tamamlandı. Diyarbakır Barosu yönetim kurulu 10'uncu baro olarak talebini TBB’ye ulaştırdı. Süreçte, İstanbul, Akara, İzmir, Adana, Urfa, Van, Bursa, Antalya, Aydın ve Diyarbakır barosu yer alıyor.
Yasa gereğince TBB’nin gecikmeksizin Olağanüstü Genel Kurul yapılması için tarih belirlemesi gerekiyor. Böylece 2021 yılı için öngörülen Olağanüstü Genel Kurul planlanan tarihten önce yapılacak.
Barolar, TBB’nin seçimli olağanüstü genel kurula gitmesi gerektiğinde ısrarlı. Seçimli genel kurul yapıldığında TBB Başkanı Metin Feyzioğlu’nun başkanlığı bırakması gerekebilecek. Bu süreçte Feyzioğlu hakkında disiplin soruşturmasının da gündeme gelebileceği belirtiliyor.
"Seçimli kurultay yapılamıyor"
DW Türkçe'ye konuşan İstanbul Barosu eski başkanlarından avukat Turgut Kazan, Türkiye genelindeki baroların TBB Başkanı Metin Feyzioğlu’na "doğal olarak" çok tepkili olduğunu anlatarak, Feyzioğlu’nun bunu anlaması gerektiğini savundu.
"Feyzioğlu, sadece adil yargılama hakkı için değil savunma mesleği için de büyük yük oldu. Şimdi baroların bu yükü bertaraf etme arayışı var" diye konuşan Kazan, Feyzioğlu’na tepkilerin nedenini de "Bütünüyle Saray'a teslim oldu. Hukuk devleti ihlallerine seyirci kalacak bir çizgi izledi. Yargıyı bıraktı, kendine siyasi rol biçmeye başladı" sözleriyle anlattı.
Kazan, baroların olağanüstü seçimli kurultay istemesine karşın bugünkü yargı sisteminde seçimli kurultayın zor olduğuna da dikkat çekti.
"En kronik sorun yargının iktidara olan yakınlığı"
DW Türkçe'ye konuşan Diyarbakır Baro Başkanı Cihan Aydın olağanüstü genel kurul talep etmelerine gerekçe olarak, "yargının içinde olduğu derin krizi" gösterdi. Aydın, "Yargı memleketin sorunlarını çözmek bir yana, kendisi sorunun bir parçası haline gelmiştir. Türkiye yargısının en kronik sorunu, iktidar bloğu ile zihinsel ve fiziksel yakınlığıdır" dedi.
TBB'nin de yargının sorunlarını dile getirmediğini, baroları temsil etmediğini öne süren Aydın, "Bakıyorsunuz; meslektaşlarımız sürekli darp ediliyor hatta bazen öldürülüyor. Sonra bir de görüyorsunuz ki TBB, yargıdaki tüm sorunlara kayıtsız kalıyor. TBB’nin Türkiye’de yargı bağımsızlığı ile ilgili hiçbir sorun yokmuş gibi siyasi konularla meşgul olmasını da kabul etmemiz mümkün değil" eleştirisini getirdi.
"MHP'li muhaliflerin kongresi de önlenmişti..."
Kazan, "Yargı diye bir şey yok ki. MHP’de muhalifler kongrede istediğinde, onların toplanmasını önleyecek her türlü yargı kararı alınmıştı. Şimdi de baroların isteklerini geri çevirecek yargı kararlarıyla barolar birliğinde mevcut düzeni korumaya çalışacaklar" dedi.
Eski Cumhuriyet savcılarından Ömer Faruk Eminağaoğlu, TBB yönetimin acilen seçimli olağanüstü genel kurul tarihini belirlemesi ve duyurması gerektiğini düşünüyor. Eminağaoğlu, "On baro yönetimi karar aldı ve TBB’ye başvurdu. TBB yönetim kurulu Avukatlık Yasası gereğince takdir hakkı olmaksızın TBB Genel Kurulu’nu çağrıdaki gündemle Olağanüstü Genel Kurul toplantısına çağırmak zorundadır" hatırlatması yapıyor.
Ömer Faruk Eminağaoğlu
Eminağaoğlu, Olağanüstü Genel Kurul toplantısında da barolar birliği başkanı için önce güvensizlik oylaması ve yerinin boşalması durumunda da başkan seçimi yapılması gerektiğini söylüyor.
Eminağaoğlu da, baroların Feyzioğlu’na tepkisinin doğal olduğunu anlatırken "TBB başkanının yürütmeye bağlı görüntü vermesi ve yargı bağımsızlığını ortadan kaldıracak uygulama ve düzenlemelerde iktidara destek vererek TBB’nin varlık nedeni olan hukukun üstünlüğü ve yargı bağımsızlığını gözetmemesi doğal olarak baroların bu çağrısını ortaya çıkardı" değerlendirmesini yaptı.
Eminağaoğlu, Olağanüstü Genel Kurul'dan çıkacak kararın Feyzioğlu için disiplin soruşturması açılmasının da yolunu açacağını dile getirdi.
TBB sessizliğini koruyor
Baroların Olağanüstü Genel Kurul çağrısına karşın TBB sessizliğini koruyor. Genel kurul konusunda açıklama yapmamayı tercih eden TBB Başkanı Feyzioğlu’nun konuyu birlik yönetimi ile tartıştığı söyleniyor. TBB’nin sessizliğini uzun süre koruyamayacağına dikkat çeken hukukçular ise bu sürecin TBB için yeni bir "hukuk testi" olacağına vurgu yaptı.
Avukat Turgut Kazan, "Türlü türlü yargı oyunları yapmasınlar, Avukatlık Yasası neyi gerektiriyorsa onu yapsınlar. Olağanüstü Genel Kurul'u toplasınlar" çağrısını yineledi.
Yargıtay Başkanlığı’nın Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde adli yıl açılış törenini gerçekleştirmesi barolar ile barolar birliği arasındaki ayrışmayı açıkça ortaya koymuştu. 52 baro külliyedeki adli yıl açılışına katılmazken, açılışa katılan TBB Başkanı Metin Feyzioğlu barolarla ilgili "tuzları kuru" yorumunda bulunmuştu.
Feyzioğlu’nun Barış Pınarı Harekâtı sürerken "Uluslararası hukukun bu çatışmaları düzenleyen maddelerine göre, eğer silahlı güçler sivilleri kendilerine kalkan yapıyorsa saldırıya uğrayan devlet, sivillerin hayatını korumak zorunda değil" açıklaması da tepki çekmişti.
Hukukçular, bu sözlerin dayanağını oluşturan bir hukuk maddesi olmadığını söyleyerek Feyzioğlu’na tepki göstermişti.
Hilal Köylü / Ankara
Deutsche Welle Türkçe