Yargının halini ortaya çıkaran olay... Hakim ve savcı birbirine girdi

Hakim A.Ç. dilekçesinde şu ifadeleri kullandı:

Yargının halini ortaya çıkaran olay... Hakim ve savcı birbirine girdi


Yargının halini ortaya çıkaran olay... Hakim ve savcı birbirine girdi

Şanlıurfa’nın Akçakale ilçesinde hakim ile savcı birbirine düştü. Yasal olmamasına rağmen tutuklama isteyen savcı hakkında meslek içi eğitim görmesini talep eden hakim sürüldü. Tutuklama isteyen savcı ise yerini korudu. Viranşehir’e gönderilen hakim A.Ç. Hakim ve Savcılar Kurulu'na (HSK) dün verdiği dilekçesinde “Her zaman ne pahasına olursa olsun insan hak ve hürriyetlerini, özgürlükleri ve yaşam hakkını savunacağım beni durdurmak istiyorsanız atomlarıma parçalamanız gerekmektedir” ifadelerini kullandı. 

Olay, 12 yaşlarında suça sürüklenen bir çocuğun, yine 11-12 yaşlarında mağdurlara yönelik sarkıntılık yapmak suretiyle cinsel istismar suçunu işlediği gerekçesiyle savcılık önüne çıkmasıyla başladı. 

Savcılık çocuğun bu suçtan ötürü tutuklanması talebiyle dosyayı sulh ceza hakimliğine sevk etti. 

Fakat dosyayı inceleyen ve sulh ceza nöbetlerine bakan hâkim A.Ç., “ne mağdurun ne de mağdur ailesinin şikayeti olmadığını” gördü. 

Bu yüzden savcılık kanuna göre tutuklama talep edemezdi. Buna rağmen savcılık tarafından tutuklanma talep edilmesi ve aynı savcının daha önce de benzer durumlarda tutuklama talep etmesi nedeniyle, Hakim A.Ç., savcının yasaları bilmediği gerekçesiyle cinsel suçlar bakımından meslek içi eğitime tabi tutulmasını istedi. 

Yaşanan bu gelişmelerden kısa bir süre sonra olaya ilişkin soruşturma başlatıldı.

Hakim A.Ç., HSK tarafından kendisine gönderilen tebliğde, "soruşturmanın selameti açısından" geçici hakim olarak Vezirköprü ilçesine gönderildiğini öğrendi.

Tutuklama talep eden savcı bakımından ise herhangi bir geçici görevlendirme yapılmadığını öğrenen hakim A.Ç., HSK’ya yazdığı dilekçede bu durumun hukuka uygun olmadığını, savcının dinlenmesine rağmen kendisinin dinlenmemesini manidar bulduğunu söyleyerek alınan karara sitem etti.

Hakim A.Ç. dilekçesinde şu ifadeleri kullandı:

“Bir hakim olarak her zaman insan hak ve hürriyetini, özgürlükleri ve yaşam hakkını savunacağım. Akçakale Sulh Ceza Hakimliği’nin 30 Aralık 2021 tarihli … sayılı sorgu zaptından da görüleceği üzere şikayete tabi bir suçtan mağdur velilerinin şikayetçi olmaması üzerine 12 yaşındaki suça sürüklenen iki çocuk Cumhuriyet Savcısının talebi ile tutuklanmak istenmiştir. Aynı Cumhuriyet Savcısı bir önceki hafta 23 Aralık’ta benzer suç tipinden iki defa tutuklama talebinde bulunmuştur. Bu tutuklama taleplerinin hepsini reddettim. 

(…)

Cumhuriyet Savcısının yapmış olduğu bir değil iki değil bu üçüncü hatasını gördüğümden dolayı da Hakimler ve Savcılar Kurulu’na cinsel suçlar yönünden mesleki eğitime alınmasını talep ettim. Aynı Cumhuriyet Savcısının 31 Aralık 2021 tarihinde kabul etmiş olduğum … esas nolu iddianamesinde iddianame içeriğinde satırla mağdurun kafasına vurup mağdurda kafatası kemik kırığı oluşmasına sebebiyet verecek şekilde hayatını tehlikeye sokan sanık hakkında herhangi bir adli kontrol ve tutuklama talebi olmadığını gördüm. Ayrıca öldürmeye teşebbüse girme ihtimali bulunan bu dosyayı Asliye Ceza Mahkemesinde açmıştır. Bu durumun da bilinmesini istiyorum.”

Sitemini HSK’ya gönderdiği dilekçede bu şekilde belirten hakim A.Ç. dilekçenin sonunda ise “Ben Akçakale’de kaldığım takdirde soruşturmanın selameti hiçbir şekilde etkilenmeyeceği çok açıktır, böyle bir gerekçe kabul edilemez. Bu çıkarmış oldukları geçici görev benim için insan hak ve hürriyetini savunduğumdan dolayı onur nişanıdır. Bu beni yıldıramaz, bunun bilinmesini isterim. Her zaman ne pahasına olursa olsun insan hak ve hürriyetlerini, özgürlükleri ve yaşam hakkını savunacağım beni durdurmak istiyorsanız atomlarıma parçalamanız gerekmektedir” ifadelerini kullandı. 

“MÜLAKAT SİSTEMİNİN SONUCU”

Olayı ortaya çıkaran avukat Eşref Çelik Odatv’ye yaptığı değerlendirmede “Hakim A.Ç.’nin çıkışını çok değerli buluyorum” derken söz konusu savcıların çoğaldığını anlatarak “Mülakat sisteminin sonucu” dedi. 

Avukat Eşref Çelik, “Bahse konu olayda bir savcının tutuklama koruma tedbirini keyfi olarak kullanmaya çalıştığını, ceza kanunlarına ve içtihatlara yeterince hakim olamamasının telafisi imkansız zararlara yol açabileceğini ve bu durumun bir hakim tarafından engellendiğini görüyoruz” diyerek yargının içerisinde bulunduğu durumu anlattı.

Avukat Eşref Çelik açıklamalarında şunları söyledi:

“Burada suça sürüklenen çocuğun ve mağdurların 12-15 yaş aralığında olduğunu görüyoruz. Türk Ceza Kanunu’nda sarkıntılık yapmak suretiyle cinsel istismar suçunun soruşturulması ve kovuşturulması için mağdurun, velisinin veyahut varsa vasisinin şikayeti de aranmaktadır. Ancak dosyada, mağdur ve mağdurun velisi tarafından açıkça şikayetçi olmadıkları beyan edilmesine rağmen, savcılık tarafından tutuklama talep edilmesini hukuken izah etmek mümkün değildir. Ne yazık ki özellikle mülakat sisteminin bir sonucu olarak nitelikli savcı ve hakim sayısında da azalma görüyoruz. Bununla da kalmayıp hukuksuz karar veren savcı ve hakimlerin ödüllendirilip buna karşı çıkanların ise sürüldüğünü görmek, vicdanları da yaralıyor. Tahmin ediyorum ki, hakim A.Ç. tarafından kaleme alınan dilekçeden sonra geçici görevle gönderilmesi ile yetinilmeyecek ve önümüzdeki günlerde açığa alındığını da öğreneceğiz. Hepimizin adalete, yargının bağımsız olduğuna ve yargıya güvenmeye ihtiyacı var.  Bu yüzden artık bir siyasi partiye, derneğe veyahut vakıfa üye olup referans ile atama sisteminin son bulmasını ve bundan sonraki süreçte liyakat sisteminin tesis edilmesini umut ediyorum.”

Mert Taşçılar

Odatv.com