Bu ülkede sadece hakimlik ve savcılık özelliklerinin konuşulduğu günler acaba ne zaman gelecek?

2010 Anayasa referandumundan sonra “FETÖ” yapılanmasının en yoğun yaşandığı yer olan Yargıtay'da artık bambaşka dengeler sözkonusu.

Bir yanda kritik daire başkanlıklarına yapılacak seçimlerin sonucu, diğer yanda yeni Yargıtay Başkanı'nın kim olacağı merak ediliyor.

Daire Başkanlığı seçimlerinden başlayalım. Bu ay içinde iki önemli dairenin; 8. ve 9. Ceza Başkanlarının seçimi yapılacak.

İlk derece mahkemesi sıfatıyla “FETÖ”den tutuklanan veya soruşturulan eski yüksek yargı mensubu hakim ve savcıları yargılayan 9. Ceza Dairesi'nin mevcut Başkanı Burhan Karaloğlu.

Geçen süreçte iş yükü sebebiyle bu dairede iki ayrı heyet oluşturuldu. Heyetin birisine Karaloğlu, diğerine üye hakimlerden Maruf Alikanoğlu başkanlık yapmaya başladı.

9. CEZA DAİRESİ'NDE NELER OLDU?

Karaloğlu'nun Başkanlık yaptığı yargılamalar sırasında şu ilginç gelişmeler yaşandı:

Bazı sanıklar, kendilerinin yargılanmasına gerekçe gösterilen 2011-2013 yılları arasında “Cemaat üyesi olan ve olmayan Yargıtay üyelerinin tanıştırıldığı” toplantılara Başkan Karaloğlu'nun da katıldığını öne sürdü.

Keza Bylock'tan yargılanan kimi sanıklar, Başkan Karaloğlu'nun oğlu hakkında da Bylock kullanıcısı olduğu gerekçesiyle “FETÖ üyeliğinden” soruşturma açıldığını iddia etti.

Bu gelişmelerden sonra Karaloğlu'nun birçok duruşmaya katılmadığı görüldü.

Peki, yerine kim Başkanlık yaptı?

İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı'yken, Cumhuriyet Gazetesi davasında yargılanan isimlere 3 yıldan 8 yıla varan hapis cezaları veren, ayrıca Anayasa Mahkemesi'nin Mehmet Altan hakkındaki “Hak ihlali” kararına uymayan, bunların ardından Yargıtay üyeliğine seçilen Abdurrahman Orkun Dağ.

İşte Dağ'ın Dairenin ikinci heyetinin başkanlığına getirilmesi de kurumda büyük rahatsızlık yarattı. Sebebi, Yargıtay'da henüz 2 aylık kıdeme sahip olmasıydı.

Antalya Valisi Münir Karaloğlu'nun kardeşi olan Başkan Burhan Karaloğlu ile ilgili bir notu daha aktaralım. Kumpaslar sırasında adaletsizliğe tepki için ölümü seçen merhum Yarbay Ali Tatar'ı tutuklayan eski savcı Süleyman Pehlivan'ın duruşmasında, davaya müdahil olmak isteyen Tatar Ailesini salondan çıkarması ve bir daha da Yargıtay'a sokulmamaları yönünde talimat vermesiyle kamuoyu gündemine geldi.

Bu önemli Dairenin Başkanlık seçimi 19 Kasım'da yapılacak. Şimdilik iki aday var; Biri mevcut Başkan Karaloğlu, diğeri ise ikinci heyetin başkanlığını yapan üye hakim Maruf Alikanoğlu.

“FETÖ”CÜLERİN İSTEMEDİĞİ BAŞKAN

8. Ceza Dairesi'ne geçelim. Yine ilk derece mahkemesi sıfatıyla Ergenekon ve Odatv kumpasının hakim ve savcılarını bu Daire yargılıyor. Önümüzdeki günlerde diğer kumpas davalarda görev alan hakim ve savcıların dosyaları da bu Daireye gelecek.

Dairenin başkanlığını halen 2013-2014 yılında “FETÖ”ye karşı oluşturulan Yargıda Birlik Platformu'nun etkin isimlerinden birisi olan Haydar Metiner yapıyor. Özellikle Ergenekon kumpası hakim ve savcıları hemen her duruşmada Metiner hakkında redd-i hakim talebinde bulundu.

26 Kasım'da yapılacak Başkanlık seçimi için şimdilik üç adayın ismi geçiyor; Mevcut Başkan Haydar Metiner, Daire üyelerinden Mahmut Kaya ve Ceza Genel Kurulu üyesi Abdülkadir Güngören.

Mahmut Kaya, milliyetçi kanada mensup isim olarak biliniyor.

Abdülkadir Güngören'in kim olduğunu ise birkaç gün önce Cumhuriyet'ten Alican Uludağ yazdı. Ergenekon kumpası sırasında İşçi Partisi'nde yapılan aramaların hukuka aykırı olduğu iddiasıyla 10 Terörle Mücadele polisi hakkında dava açan dönemin Ankara Savcısı Abbas Özden hakkında başlatılan soruşturmayı yürüten ve ceza isteyen dönemin Adalet Müfettişiymiş. Ve de “Muhafazakâr kanadın” adayı olarak ortaya çıkmış.

Şu tablo, 8. Ceza Dairesi seçiminin aynı zamanda Yargıda Birlik Platformu'nun akıbeti açısından da bir sınav olacağını göstermiyor mu?

BAŞKAN ŞİMDİDEN BELLİ GİBİ

Yargıtay'da en büyük seçim ise Şubat'ta.

Fetullah Gülen hakkında 2000 yılında açılan “Terör örgütü üyeliği” davası 2008'de Yargıtay'da görülürken, Gülen'in beraati yönünde oy kullandığı, 17-25 Aralık süreci ve sonrasında da Bank Asya'nın gerçek yöneticisi olan firari Ali Çelik'le 93 telefon görüşmesi yaptığı tespit edildiği halde 2015 ve 2019'da iki kez Yargıtay Başkanı seçilen İsmail Rüştü Cirit, yaş haddinden emekli olacak.

Yerine muhtemel adaylar mı?

Henüz bir aday çıkmadı, ancak her grup ve her kesimin dillendirdiği tek isim var; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Akarca.

2015 yılında 5 Cumhuriyet Başsavcısı adayı için teamül yoklaması niteliğinde seçim yapılırken, hangi dengelerin gözetildiğini, Akarca'nın hangi grupların desteğiyle en fazla oyu alan isim olduğunu yazdık. “Teamül yoklaması” niteliğindeydi; Çünkü kim kaç oy alırsa alsın, nihai kararı Erdoğan verecekti. Nihayetinde Erdoğan, Akarca'yı Başsavcı olarak atadı.

O vakitler, Akarca'yı Erdoğan Ailesi'ne yakın etkili ve yetkili bir iş adamının da desteklediğini belirtmiştik. Sadece Erdoğan Ailesi değil, bizzat eş durumundan Akarca'ya da yakın olan o iş adamının kim olduğunu şimdi açıklayalım; Özellikle Tank Palet Fabrikası'nın satışıyla iyice ünlenen Ethem Sancak!..

Yargıtay'daki Başkanlık kulislerine dönersek; İki şey söyleniyor:

“Erdoğan ne derse, o olur... Tüm grupların üzerinde uzlaşacağı tek isim, Mehmet Akarca'dır...”

Farkında mısınız, hâlâ görüşleri ve grupları konuşuyoruz.

Bu ülkede sadece hakimlik ve savcılık özelliklerinin konuşulduğu günler acaba ne zaman gelecek?

Müyesser Yıldız

Odatv.com