Yargıtay 16. Ceza Dairesi, FETÖ yargılamalarına ilişkin tartışma yaratacak bir karara imza attı. Yargıtay, Isparta’da “örgüte müzahir derneğe üye olan, sosyal medya hesaplarında takip ve beğenilerde bulunan ve protesto eylemlerine katılan” sanık hakkında yerel mahkeme tarafından örgüt üyeliğinden verilen mahkûmiyet kararını bozdu.

Yargıtay, “Örgütün nihai amacını bildiğine, örgütle organik bağ kurarak hiyerarşisine dahil olduğuna dair delil bulunmayan” sanığın eylemlerinin, örgüte sempati ve iltisak boyutunu aşar nitelikte, silahlı terör örgütü üyesi olduğunu ispat etmeye yeterli örgütsel faaliyetler olarak değerlendirilemeyeceğine hükmetti.

Yargıtay, Isparta’da bir FETÖ sanığına verilen mahkumiyet kararını bozarak, tutuklu sanığın tahliyesine karar verdi. Kararda, örgüt üyeliği ile örgüte sempati duyma konularının iyi ayırt edilmesi gerektiği belirtilirken, FETÖ’nün başlangıçta bir ahlak ve eğitim hareketi olarak ortaya çıktığı ve toplumda da böyle algılandığı öne sürüldü.

Kararda, örgütün yeterli güce ulaşıncaya kadar alenen kriminalize olmamaya özen gösterdiği, meşruiyetini sivil alanda dinden, kamusal alanda ise hukuktan almış gibi gözüktüğü belirtilerek, yargılanan sanığın, örgütün meşruiyet vitrini olarak kullandığı katlarla irtibatlı olduğunun anlaşıldığı ancak “örgütün nihai amacını bildiği, örgütle organik bir bağ kurarak hiyerarşisine dahil olduğu yönünde herhangi bir delil bulunmadığı” öne sürüldü.

Kararda, sanık hakkındaki gizli tanık ifadesinin başka delillerle desteklenmediği belirtilerek, “örgüte müzahir derneğe üye olmak, sosyal medya hesabında takip ve beğenilerde bulunmak, protesto gösterilerine katılmaktan ibaret eylemlerinin, sanığın konum ve kişisel özellikleri de dikkate alındığında sempati ve iltisak boyutunu aşar nitelikte, silahlı terör örgütü üyesi olduğunu ispat etmeye yeterli örgütsel faaliyetler olarak değerlendirilemeyeceği” kaydedildi.

Alican Uludağ / Cumhuriyet