Yasa-Kanun ve Hakkaniyet-Hukuk Arasındaki Fark Üzerine Düşünceler

Huksuz Yasa/Kanun Çıkarabilen Kurumlar

Yasa-Kanun ve Hakkaniyet-Hukuk Arasındaki Fark Üzerine Düşünceler


Yasa-Kanun ve Hakkaniyet-Hukuk Arasındaki Fark Üzerine Düşünceler

İYİAVUKAT.NET / ANKARA

Karar yazarı, Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi İlhami Güler, yazısında yasa-kanun ile hakkaniyet-hukuk arasındaki ayrımı ele alıyor. Güler'e göre, sadece yasal olan bir durumun hukuki ve vicdani olup olmadığını sorgulamak önemlidir.

1- Tanım: Yasa veya kanun, politik irade tarafından oluşturulan ve kişileri bağlayan veya serbest bırakan kurallardır. Hukuk ise Allah'ın sıfatı olan "Hak"ın çoğulu olarak, kamunun iyiliğine, helal ve haramlara dair meşru kuralların toplamını ifade eder. Ancak yasal olanın her zaman hukuki olmadığına dikkat çekilir.

Hukuk, vicdan muhasebesi sonucunda maşeri vicdan tarafından onaylanan, benimsenen ve kabul edilen kurallar bütünüdür. Ancak bu kurallar her zaman değişebilir, tashihe açık olabilir. Hukukun üstünlüğü prensibi, güçlülerin hukuku yerine herkesin hayrına olan adaleti savunur.

2- Vicdanın Kendini Kandırma Halleri: Bireylerin kendi arzularını, heveslerini, vehimlerini, kibrini ve diğer duygularını sağduyu olarak görmeleri kolay bir şekilde kendini kandırmaktır. Kur'an'da bu duruma örnekler verilmiş ve insanların kendi kötü eylemlerini haklı çıkarmaya çalıştıkları vurgulanmıştır.

3- Huksuz Yasa/Kanun Çıkarabilen Kurumlar: a) Meclis: Milletvekillerinin kendi çıkarlarına yönelik emeklilik kanunları gibi yasalar çıkarması. b) Adliye: Hâkim ve savcıların kişisel iddialarda bulunarak hukuki olmayan kararlar vermeleri. c) Belediye Meclisleri: Kamuyu zarara uğratacak kararlar alarak hukuksuz çıkarlar elde etmeleri. d) Bürokratik Erk: Kamu adına görev yapan kişilerin, hukuksuz çıkarlar elde etmeleri. e) En Yetkili Politik Erk: Politik erkin denetlenmediği durumlarda hukuksuz çıkarlar elde etmeleri.

Bu duruma "Nüfuz Hırsızlığı" denir ve Türkiye'de birçok somut örneği bulunmaktadır.

Sonuç: Yazının sonunda, İslam'ın iktisadi alandaki temel prensiplerinin tarihsel süreçte ganimet ve yağma ekonomisine dönüştüğüne dikkat çekiliyor. Günümüzdeki sorunların, bu tarihi genetiğin semptomları olduğu ifade ediliyor.

www.iyiavukat.net