Yaşından büyük gibi davranmak çocukta ters kimlik etkisi yaratıyor

 Erken ergenlik döneminde çocuklara nasıl yaklaşılmalı?

Yaşından büyük gibi davranmak çocukta ters kimlik etkisi yaratıyor


Yaşından büyük gibi davranmak çocukta ters kimlik etkisi yaratıyor

 Erken ergenlik döneminde çocuklara nasıl yaklaşılmalı?

 Erken  ergenlik dönemi ile ilgili birçok ebeveyn çocuğu için çeşitli kaygılar taşıyor. Ebeveynlerin özellikle çocuklarının cinsel olarak daha erken bir dönemde uyaranlara maruz kalacakları ya da cinsel olarak zorlanabilecekleri ile ilgili kaygılar taşıdıklarını belirten uzmanlar, olası istismar risklerine karşı çocukların bilgilendirilmesi ve kendilerini nasıl ifade edebileceklerinin öğretilmesi gerektiğine vurgu yapıyor. Uzmanlar, yaşından büyük davranmanın çocukta ters kimlik etkisi oluşturabildiği için ebeveynlerle öğretmenler arasındaki iş birliğinin önemine dikkat çekiyor.

 

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Çocuk Ergen Psikiyatri Uzmanı Doç. Dr. Çiğdem Yektaş, erken ergenlik döneminde görülen sorunlardan bahsetti ve ebeveynlere önemli tavsiyelerde bulundu.

Ergenlik dönemindeki psikolojik sorunlara müdahalelerin oldukça önem taşıdığını söyleyen Doç. Dr. Çiğdem Yektaş, erken dönemde başlayan fiziksel değişiklikler ebeveynler ya da çevre tarafından fark edildiği anda çocuğun bu konuyla ilgili endokrinoloji uzmanına ya da bu konuda çalışan bir kliniğe yönlendirilmesi gerektiğini kaydetti.

Süreç içerisinde çocukla ilgili yapılacak ayrıntılı değerlendirmelerin, multidisipliner bir yaklaşım gerektirdiğini belirten Doç. Dr. Çiğdem Yektaş, “Çocuğun sadece hormon profilinin çıkarılması ya da bedensel değişimlerinin takibi değil buna eşlik eden güçlükler ya da zorlukların da değerlendirilmesi, çocuğun bu değişimleri nasıl kavramsallaştırdığı, nasıl anlamlandırdığının da mutlaka gözden geçirilmesi çok önemli. Ayrıca ebeveynin de konuyla ilgili açık bir şekilde bilgilendirilmesi ve kaygılarının giderilmesi aynı şekilde büyük önem taşıyor” dedi.

Ebeveynlerin kaygıları var

 

Ebeveynlerin özellikle çocuklarının cinsel olarak daha erken bir dönemde uyaranlara maruz kalacakları ya da cinsel olarak zorlanabilecekleri ile ilgili bazı kaygılar taşıdıklarını vurgulayan Yektaş, “Bu kaygıları taşımakta da oldukça haklılar. Dolayısıyla olası istismar riskinin hem ebeveyn hem de çocukla paylaşılması, bedenin korunması, kendini nasıl ifade edebileceğini çocuğa öğretilmesi, aynı zamanda ailenin de bu konuda bilgilendirilmesi ve gerekli görülüyorsa mutlaka ruhsal destek alınması çok önemli. Ebeveynin kaygılarının dinlenmesi ve sağlıklı bilgilendirme yapılmasının önemli olduğunu düşünüyoruz” dedi.

Bu davranış ters kimlik etkisini pekiştiriyor

 

Toplumda çok yapıldığı için bu durumun ters kimlik etkisini pekiştirdiğine dikkat çeken Doç. Dr. Çiğdem Yektaş, “Bu konu çok önemli çünkü fiziksel değişimin çok erken başlaması ile birlikte çevre tarafından da çocuğun sanki daha büyük yaşta bir çocukmuş gibi davranmasına zorlanması söz konusu olabiliyor. Bunu fark etmeden hem ebeveynlerin yaptığını hem de okul ortamında yapılabildiğini görüyoruz. Dolayısıyla ebeveynler ve okul ortamı ile iş birliğinin bu noktada çok önemli olduğunu düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.

Çocuğa şeffaf ve anlışılır dille anlatılmalı

Doç. Dr. Çiğdem Yektaş, çocuk ile şeffaf ve anlaşılır bir dille konuşulması gerektiğini vurguladı ve sözlerini şöyle tamamladı:

“Çocuğa var olduğu kronolojik yaşıyla uygun davranışların sergilenmesi, yaşına uygun kurallar ve sınırların konulması, eğer sosyal medya kullanıyorsa sosyal medya hesaplarının bu noktada yine yaş dönemi ile uygun olarak kullanılmasının sağlanması ya da takibinin uygun şekilde yapılması gerekir. Hangi arkadaş ortamlarına katıldığı, kimlerle görüştüğü, yapmak istediği denemeler noktasında eğer risk görülüyorsa bu konuda çocukla bilgi paylaşımı, çocuk açısından olası riskleri ve bunların sonucunda ruhsal problemleri önleme noktasında büyük önem taşıyor. Eğer riskli davranışlar varsa, uygunsuz denemeler söz konusuysa, cinsel gelişimi ile ilgili sorunlar yoğunlukla baş etme güçlüklerine sebep oluyorsa bu noktada sadece bir endokrinoloji uzmanı ya da bir çocuk hekimi takibi yetersiz kalabilir. Mutlaka ebeveynin çocukla birlikte bir çocuk – ergen ruh sağlığı biriminde takip edilmesini ve gerekli müdahalelerin yapılmasının uygun olacağını söyleyebiliriz.”