Yeni Başbakanın Kırım'a su açıklaması Ukrayna'yı karıştırdı

Ukrayna’nın yeni Başbakanı Denis Şmıgal, Rus işgali altında bulunan Kırım’a su verilmesi gerektiğini savundu.

Ukrayna’da 5 Mart 2020 tarihinde başbakanlık koltuğuna oturan Denis Şmıgal, bir televizyon kanalında katıldığı program sırasında, Rusya tarafından işgal edilen Kırım’daki insanların Ukrayna vatandaşları olduğunu ve yarımadaya su sağlanması gerektiğini söyledi.

YENİ BAŞBAKANIN AÇIKLAMALARI TEPKİ ÇEKTİ

“İşgal altındaki Kırım’a su sağlama konusu, işgalciyle ticaret meselesi değil, herhangi bir alım satım meselesi değil, Kırım’da yaşayan insanlara karşı insani sorumluluk meselesidir. Oraya su temin edilmemesi insani bir felakete yol açacaktır … Orada Ukraynalılar yaşıyor, Ukraynalılar için suyu kapatmayacağız.” şeklinde konuşan Şmıgal, Kırım’ın Ukrayna toprağı olduğunu ve işgalcilerin orada yaşayan Ukraynalılardan sorumlu olamayacağını ifade etti.

Aynı programa katılan Ukrayna’nın yeni Dışişleri Bakanı Dmıtro Kuleba, işgal altındaki Kırım’a su temini konusunun Kırım’ın işgalden kurtarma aracı olduğunu kaydetti.

“TEKNİK İMKAN YOK”

Programda yaptığı açıklamalarla tepki çeken Başbakan Şmigal, yayından sonra şahsi Facebook sayfası üzerinden yeni bir  açıklamada bulunarak, yarımada işgalden kurtarılana kadar Ukrayna Kırım’a su sağlayamayacağını belirtti.

“Hükumetin, geçici işgal altında bulunan Kırım’da yaşayan Ukraynalıları unutmadığını vurgulamak istiyorum. Bu insanlara yardım etmek istiyoruz. Onları önemsediğimizi hissetmelerini istiyoruz. Teknik nedenlerden dolayı, insanlara gidecek suyu ve askeri üslere gidecek suyu ayırmak imkansızdır.” diyen Şmıgal, “Tutumumuz değişmedi: vatandaşlarımıza su sağlamak istiyoruz, ancak yarımada işgalden kurtarılmadan ve Ukrayna’ya dönmeden önce bunu yapmak için teknik imkanımız yok” ifadelerini kullandı.

KIRIM’A SU TEDARİKİ SORUNU

Daha önce Ukrayna’da Halkın Hizmetkarı Partisi Lideri David Arahamiya, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Donbas’tan Rus askeri güçleri çekmesi karşılığında işgal edilen Kırım’a su temin etmeye hazır olduğunu ifade etmişti.

Arahamiyan’nın açıklamasını yorumlayan Kırım Tatar Halkının Milli Lideri, Ukrayna Milletvekili Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, “Kırım’da, birçok insan bunu doğrudan ihanet olarak nitelendirmese de, Kırım’ın işgalden kurtarılması konusunda bir geri adım olarak görecektir. İşgal devam ederken, Putin’e iyilik yapıp onun sakinleşmesini beklemek çok naifçe.” ifadelerini kullandı.

Arahamiya’nın sözlerini yorumlayan Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) Başkanı Refat Çubarov, Donbas’taki çatışmayı Kırım karşılığında çözme olanaklarının tartışılmasının kabul edilemez olduğunu ifade etti. Çubarov, “Bilmem ne kim topraklarımızla mı pazarlık edecek?! Devletimizde birileri Kırım’da yaşayan 500 bin Kırım Tatarı ve Ukraini teslim etmenin mümkün olacağını mı düşünüyor? Devletin bizi su veya Donbas’taki herhangi bir kombinasyon karşılığında satmasına izin vermemeliyiz.” demişti.

Rusya Kırım’ı işgal etmeden önce, yarımadanın içme suyu ihtiyacının yüzde 85’i Ukrayna tarafından Dnipro nehrinin Kuzey Kırım Kanalı’na aktarılması sayesinde sağlanıyordu.

1961-1971 yıllarında kurulan Kuzey Kırım kanalı, Ukrayna’daki Kahovka baraj gölünden Kırım’ın Kerç şehrine kadar uzanıyor. Uzunluğu 402,6 km olan kanal saniyede 300 metreküp su akışı sağlıyordu.

Şubat-Mart 2014’te Kırım’ın Rusya tarafından işgal edilmesinden sonra kanaldan sağlanan su tedariki durdurulmuştu.

qha