Yeni bir çözüm süreci mi geliyor?

Bu sorun, Abdullah Öcalan ile İmralı’da sohbet ederek çözülemez. Oslo benzeri girişimlerle de çözülemez.

Editor

Mayıs 31, 2020 - 03:57 Updated: Mayıs 9, 2021 - 23:54

Yeni bir çözüm süreci mi geliyor?

Yeni Çağ yazarı Arslan Tekin, 31 Mayıs 2020 tarihli “Saray’daki çaşıtlar!” başlıklı köşe yazısında; Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu, yeni “Çözüm” (çözülme”) için hazırlık yapıyor. Diyor.

Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu’nun başkan vekili Mehmet Uçum’un attığı bir twit üzerinde duruyor.

22 yıldır Şehit Aileleri’nin haklarını savunan SehitlerOlmez.com sitesinin kurucusu ve Genel Yayın Yönetmeni olarak bu sorunun bu şekilde çözülemeyeceğini çok iyi biliyorum.

Öncelikle sorunun adını doğru koymak gerekiyor, Türkiye’de Kürt sorunu yok, terör sorunu var.

Sorunun çözümü de basit.

"Bir hareketin veya bir düşüncenin büyümesini istiyorsanız, önüne engel koyunuz. Sönüp gitmesini istiyorsanız, önünden çekiliniz."

Bir iftira ve kumpas ile 11 ay cezaevinde kaldım. Cezaevindeki gözlemlerime dayanarak söylüyorum; PKK, cezaevlerini eğitim kampı haline getirmiş. Örgüt, yöneticilerini cezaevinde eğitiyor. Cezaevine giren bir Kürt delikanlısı, çıkarkan devlet düşmanı olarak çıkıyor.

Eğer, Sayın Cumhurbaşkanı ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti bu konuda bir çözüm üzerinde çalışıyorsa, çözümün yolu kelime ve kavramlar değil, demokrasi ve hukuk'tur.

Biz terörist, PKK’lı diyoruz. ABD ve Trump YPG adıyla kendisine özel ordu kuruyor.

YPG, Abdülhamit’in Hamidiye Alayları’nın kopyası.

Abdülhamit’i koruyan Hamidiye Alayları’nın tamamı Kürt’lerden oluşuyordu.

Türkiye, bir karar verecek.

Sorunu çözmek istiyor mu, istemiyor mu?

İstiyorsa, cesur adımlar atacak. Aksi halde bu sorun bu şekilde çözülmez.

Uzun süre çözümsüz kalan sorunlar büyür, önü alınamaz hale gelir ve hepimizi yutar.

Var olan sorunları çözümsüz bırakmak, çözüm değildir.

Görmezden gelmek, çözüm değildir.

Türkiye’de yaşayan herkes, Türk Milleti’dir.

“Türkiye halkları” gibi uyduruk kelime oyunları ile de bu sorun çözülemez.

Çözüm, Türk Milleti’nin çocuklarını başkalarının kucağına itecek, politikalardan uzak durmaktadır.

Bu ülkede, Türk'ün Kürt gelini var, Kürt damadı var.
Kürt'ün, Türk gelini var, Türk damadı var.

Kim Kürt, kim Türk ayırmak mümkün değil.

Hepimiz Türk Milleti'yiz.

Her yıl Ocak ayında Sarıkamış Şehitleri için yürüyen Türkiye’de, Rus gelinlerin sayısı hiç de az değil.

Türkiye, radikal ve bilimsel stratejiler üreterek, kardeş kavgasının önünü alabilir. ABD ve Avrupa Ülkelerinin içişlerimize karışmasına da fırsat vermez.

Türkiye, bölünerek güçlü kalamaz.

ABD, Corona’dan sonra ortaya çıkan şiddet olaylarıyla başedemez hale geldi.

Rusya, hem Corona, hem de yoksullukla mücadele ediyor. Putin, göründüğü kadar rahat ve huzurlu değil.

Çin, Korona ile dünya ticaretindeki etkisini kaybetme sürecine girdi.

Dünya, Corona’dan bu kadar kolay kurtulamaz.

Türkiye, küresel ekonomik krizden, küresel Corona krizinden ve terör belasından kurtulmak istiyorsa, hukuka ve demokrasiye dönmelidir.

Bunun yolu da, seçim barajını yüzde 1 - 3 aralığına çekerek, her görüş ve düşüncenin TBMM’de temsil edilmesinin önünü açmaktır.

TBMM’nin üzerinde Gökkuşağı’nı gördüğümüzde, PKK veya başka bir terör örgütünün hayatiyetini devam ettirmesi mümkün değildir.

Bu konu olgunlaştığında çözüm önerilerimi daha detaylı yazarım.

Bu sorun, Abdullah Öcalan ile İmralı’da sohbet ederek çözülemez.