Yeni Çözüm Süreci: İlk Denemeden Alınacak Dersler Var mı?
2009'daki Süreç Neden Başarısız Oldu?
Editor
0
Yeni Çözüm Süreci: İlk Denemeden Alınacak Dersler Var mı?
ŞEHİTLER ÖLMEZ / ANKARA
Karar Gazetesi yazarı Fehmi Koru'nun kaleme aldığı son yazısında, Türkiye'de yeniden tartışılmaya başlanan 'çözüm süreci' ele alınıyor. Koru, geçmişte denenen ve başarısızlıkla sonuçlanan ilk çözüm sürecine atıfta bulunarak, bugün yaşanan gelişmelerle karşılaştırmalar yapıyor. Koru’nun soruları ve değerlendirmeleri, Türkiye’nin terörle mücadelede ve Kürt sorunu bağlamında atılacak adımların ne denli önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor.
2009'daki Süreç Neden Başarısız Oldu?
Fehmi Koru, ilk çözüm sürecinin başarısızlıkla sonuçlanmasında en büyük rolü MHP’nin sert tavrına bağlıyor. 2009’da AK Parti cesur bir adım atarak, Kürt sorunu üzerine çözüm arayışlarına girişmişti. Ancak, halkın önemli bir kısmı çözüm sürecine olumlu yaklaşsa da, MHP ve lideri Devlet Bahçeli bu süreci “vatana ihanet” olarak nitelendirerek karşı çıkmıştı. Özellikle Ülkü Ocaklı gençler, sürece yönelik en sert tepkileri gösteren kesimlerden biri olmuştu.
Peki, bu karşıtlık sürecin başarısızlığını mı tetikledi? Koru’ya göre, 2009 yılında başlatılan sürecin yarıda bırakılması Türkiye'ye büyük zararlar verdi. Eğer bu süreç başarıyla sonuçlanmış olsaydı, belki de Suriye’de yaşanan gelişmelere Türkiye daha hazırlıklı olacak ve terör örgütleri bölgede bu kadar güçlenemeyecekti. PKK’nın silah bırakmasıyla birlikte YPG/PYD gibi örgütlerin ortaya çıkıp, Türkiye'nin güney sınırında bir güç haline gelmeleri mümkün olmayabilirdi.
YPG ve PYD'nin Güçlenmesi: Çözüm Sürecinin Eksikliği mi?
Fehmi Koru, bugünkü Suriye sorunlarının temelini de bu başarısız çözüm sürecine dayandırıyor. Ona göre, YPG/PYD’nin on binlerce kişilik bir orduya kavuşması, Türkiye’nin Kürt sorununu çözememesinden kaynaklandı. 2009’da çözüm sürecinin başarıya ulaşması halinde, bu örgütlerin güçlenmesi ve Türkiye’nin sınırlarında terör tehdidi oluşturması çok daha zor olacaktı.
MHP'nin Rolü ve Bahçeli'nin Çağrısı
Koru, MHP’nin önceki süreçteki karşıtlığını hatırlatarak, Bahçeli'nin bugün yaptığı "Öcalan örgüte silah bıraktırmalı" çağrısını değerlendirmeye alıyor. Bu değişen tutumun, yeni çözüm sürecinin farklı bir noktaya taşınmasına yol açıp açmayacağını sorguluyor. Bahçeli’nin çağrısının gerçekçi olup olmadığını, Öcalan’ın bu çağrıya nasıl yanıt vereceğini ve İmralı ile yeniden görüşmelerin başlayıp başlamayacağını tartışıyor.
Fehmi Koru, önceki çözüm sürecinde görev alanların başına gelen sorunlara da dikkat çekiyor. Yeni bir süreç başlarsa, bu kez sürece kimlerin dahil olacağını, MHP’ye yakın isimlerin mi yoksa DEM Partililerin mi bu rolü üstleneceğini sorguluyor. Eğer bir “akil insanlar heyeti” yeniden oluşturulacaksa, bu kez MHP yanlılarının sürece dahil olmasının sürecin daha başarılı olmasına katkı sağlayabileceğini öne sürüyor.
İkinci Bir Başarısızlık AK Parti’ye Ne Maliyete Olur?
Koru, AK Parti’nin ilk çözüm sürecinin başarısızlığı nedeniyle 7 Haziran 2015 seçimlerinde büyük bir bedel ödediğini hatırlatıyor. İkinci bir başarısızlık, bu sefer çok daha ağır sonuçlar doğurabilir. Bu noktada, MHP’nin de sürecin bir parçası olarak AK Parti’ye destek vermesi gerektiğini vurguluyor.
Sonuç: Daha Samimi Bir Çaba mı?
Fehmi Koru’nun yazısının merkezinde, bugünkü çözüm sürecinin geçmişten daha samimi olup olmadığı sorusu yatıyor. İlk süreçteki eksikliklerin tekrarlanması durumunda, bu kez de bir başarısızlıkla karşı karşıya kalınabileceği kaygısı var. Ancak, MHP'nin sürece dahil olması ve Bahçeli’nin çağrısı, yeni çözüm sürecinin daha güçlü bir zeminde ilerleyebileceğine dair umutları artırıyor.
Koru’nun da belirttiği gibi, Türkiye’nin en çetrefilli sorunlarından biri olan Kürt sorununun çözümü, ülkenin dünya denklemindeki yerini güçlendirebilir. Ancak bu çözüm, gerçekçi, samimi ve tüm tarafların katkı sağladığı bir süreçle mümkün olabilir. Yeni çözüm süreci, Türkiye için tarihi bir fırsat sunuyor, ancak bu fırsatın kaçırılması durumunda bedeli yine ağır olabilir.
