“Yeni Mutasyonlar Aşıları Etkisiz Hale Getirebilir”
Mutasyonlar neden daha tehlikeli?
Mutasyonlar neden daha tehlikeli?
En bilinenleri ise İngiliz, Güney Afrika ve Brezilya varyantları. Peki, mutasyonları daha tehlikeli kılan ne? Connecticut Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Jackson Laboratuvarı Direktörü Prof. Dr. Derya Unutmaz bu soruyu şöyle yanıtlıyor: “Mutasyonlar virüsün daha hızlı yayılmasını sağlıyor, bulaşıcılığı artırıyor. Özellikle İngiltere'de oluşan mutasyon ve virüsün yüzeyindeki bu başak protein dediğimiz kısmın hücrelerin üzerindeki kilide daha iyi bağlanması ve kapıyı daha iyi açmasını sağlıyor.”
“Mutasyonlar aşıların etkisini azaltma, ikinci kez enfekte etme riski yaratıyor”
Unutmaz, İngiltere'deki mutasyonun, mutasyon üzerine yeniden oluşan bir mutasyon olduğuna dikkat çekiyor: “Antikorlardan, daha doğrusu bağışıklık sistemimizden kaçış mutasyonları ve bunlar. Ayrıca tehlikeliler. Çünkü aşıların etkisini azaltma riskleri var. Hatta insanların ikinci kere enfekte olma riskleri oluşuyor.”
Unutmaz, mutasyona uğrayan virüslerin normal virüse göre çok daha az sayıda olsa bile hücreye tutunarak enfekte etme olasılığının arttığını belirtiyor. Bu noktada virüsle solunum yolları arasındaki bariyer sayısının arttırılmasını, yani çift maske maske takılmasını öneriyor.
Aşıları etkisiz hale getirebilecek yeni mutasyonlar oluşursa ne olur?
İngiltere’de mutasyonun da mutasyona uğradığını hatırlatan Prof. Unutmaz, çift maske, kalabalık ve kapalı ortamlardan uzak durmak gibi kişisel tedbirlere 2021 yazı boyunca da devam edilmesi uyarısında bulunuyor: “Çünkü daha büyük bir tehdit, yeni mutasyonların oluşması. O zaman aşıları tamamen etkisiz hale getirebilecek mutasyonlar oluşursa, maalesef bu pandemi 2022 yılına kadar, belki daha uzun sürebilir.”
Prof. Unutmaz, toplumsal bağışıklığa ulaşılana kadar tedbirlerin elden bırakılmaması uyarısında bulunuyor. Mutasyonu durdurmanın iki yolu var. İlki kişisel tedbirler, diğeri aşılar. Ancak Amerika dahil birçok ülke nüfusunun toplumsal bağışıklığa ulaşmasına yetecek oranda aşılama sayısına yakın bile değil. Unutmaz, Amerika’nın halk sağlığına çok önem vermeyen bir ülke olduğunun ortaya çıkardığı sorunların salgınla birlikte görüldüğünü söylüyor.
Kaçış mutasyonları aşıların koruyuculuğunu nasıl azaltıyor?
Unutmaz, elçi RNA teknolojisi kullanılarak üretilen Pfizer ve Moderna aşılarının daha fazla antikor üretimi sağladığı için mutasyonlara karşı daha etkili olacağı kanısında. “Mutasyonlara karşı belki 5-10 kat daha antikora ihtiyacımız var normal şartlardan. Şu anda Rus aşısı ve Çin’in inaktif aşıları ne kadar etkili olacak bir bilgimiz yok. Uzun vadede bu mutasyonlar daha da artabilir.”
“Koruma oranına bakmaksızın ulaşabildiğiniz her Corona aşısını yaptırın”
İmmünoloji Profesörü Derya Unutmaz koruma oranına bakılmaksızın ulaşılabilen her aşıyı yaptırılması gerektiğini de şu sözlerle savunuyor:
“Şu ana kadar en düşük koruyuculuk herhalde Çin’in aktif aşısında. Yüzde 50 civarında Brezilya’dan sonuç çıktı. Fakat bunda bile yarı yarıya bir koruyuculuk var. Direkt olarak korumasa bile hastalığın ağırlığını da azaltıyor aşılar, ölümleri yüzde 80-90 civarında azaltma olasılığı var. Bu bakımdan bulabildiğimiz, yani en azından yüzde 50 ve üstü etkisi olan koruyucu olan tüm aşıları kesinlikle olmalıyız.”
Bir aşıyı yaptırmanız diğerini yaptırmanıza engel mi?
Dünyada birçok ülke ellerindeki aşı stoklarıyla toplumsal bağışıklığa ulaşma, mutasyonları bertaraf etme çabasında. Peki, virüse karşı korumayı arttırmak amacıyla farklı teknolojilerle üretilen aşıları olmakta bir sakınca var mı? Prof. Unutmaz’a göre aşıya ulaşabilenler çekinmeden farklı aşıları yaptırabilir:
“İki dozu olduktan sonra aradan bir iki ay sonra üçüncü bir doz olarak bir başka bir aşı da olabilirsiniz. Hatta aynı aşıdan da olabilirsiniz. Bu bağışıklığınızı bir üst noktaya da getirebilir.”
VOA