Yeni Seçim Yasası ile 'milletvekili transferine engel' amaçlanıyor

Deniz Zeyrek AKP Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş ile yaptığı görüşmeyi aktardı.

Yeni Seçim Yasası ile 'milletvekili transferine engel' amaçlanıyor




Yeni Seçim Yasası ile 'milletvekili transferine engel' amaçlanıyor

Sözcü gazetesi yazarı Deniz Zeyrek AKP ve MHP'lilerin Meclis'e getirecekleri Seçim Yasası'na ilişkin dikkat çeken bir değişikliği aktardı. Partilerin seçime girme şartında değişikliğe gidileceğini öne süren Zeyrek, "Milletvekili transferiyle seçime gidilemeyeceğini" söyledi.

Gazeteci Deniz Zeyrek, Meclis'e sunulması beklenen Seçim Kanunu hakkında AKP Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş ile yaptığı görüşmeyi aktardı.

Seçim kanunundaki önemli konu başlıklarını Kurtulmuş şöyle sıraladı:

"1) Seçim Barajı.

2) Bölge sayısı.

3) İl seçim kurulu başkanlıklarıyla ilgili düzenleme.

4) Partilerin seçime girebilme şartı."

Hayati Yazıcı'nın bu maddeler hakkında bilgi vermediğini belirten Zeyrek, "Ama ben dört başlıkla ilgili öngörülen değişiklikler hakkında biraz bilgi edinmeyi başardım" diyerek şunları aktardı:

Şimdi aynı sırayla madde madde yapılması muhtemel değişikliklere bir bakalım:

'MUHALEFETE İKİLİK'

1) Seçim Barajı:

"Başlangıçta barajın yüzde 5'e düşürülmesi öngörülmüştü. AK Parti ve Cumhurbaşkanlığı hukukçuları barajın yüzde 5 olacağını duyurmuştu. Ancak son dakikada barajın yüzde 7 olacağı açıklandı. Bu değişikliğin altında, Millet İttifakı'na dahil olmayan DEVA ve Gelecek partilerinin herhangi bir ittifaka dahil olmadan yüzde 5 barajını aşması ihtimalinin yattığını öğrendim. Baraj yüzde 7 olursa, bu partiler ittifak yapmak zorunda kalabilir. Şayet Millet İttifakı'na dahil olmazlarsa üçüncü bir ittifak gündeme gelir ve bu da muhalefette bir ikilik oluşturabilir."

D'HONDT SİSTEMİ

2) Bölge sayısı:

"Bu konuda henüz bir anlaşma yok. AK Parti birden fazla bölge olan illerde, her bölgede 7 milletvekili olmasını istiyordu. Ancak pazarlıklar sonucunda bu rakamın 10'a çıkabileceği söyleniyor. Örnek vermek gerekirse İstanbul'da hali hazırda 97 milletvekili var. Bölge milletvekili sayısı 7'ye düşerse İstanbul 14 bölgeye bölünebilir. Eğer bölge milletvekili sayısı 10 olursa İstanbul 10 bölge olabilir. D'Hondt Sistemi sayesinde birinci parti avantaj kazanacağından bölgelerdeki milletvekili sayısının azalması birinci partiye yarayabilir. (D'Hondt Sistemi: Bir seçim çevresinde her partinin aldığı oy toplamı, sırasıyla 1'e, 2'ye, 3'e, 4'e 5'e (…) bölünür ve o seçim çevresinin çıkaracağı milletvekili sayısına ulaşıncaya kadar bu işleme devam edilir. Elde edilen paylar, parti farkı gözetmeksizin, büyükten küçüğe doğru sıralanır. Milletvekillikleri bu sıralamaya göre partilere tahsis edilir.)"

'SEÇİM KURULU BAŞKANI TERCİHE GÖRE'

3) İl Seçim kurullarının belirlenmesi:

"Hali hazırda seçim kurulu başkanı en kıdemli hakimdir. Yapılacak düzenlemede “ya da birinci sınıfa ayrılmış hakimlerden biri” ifadesi yer alacak. Böylece, seçim kurulu başkanı kıdeme göre değil tercihe göre belirlenecek."

'MİLLETVEKİLİ TRANSFERİNE ENGEL'

4) Partilerin Seçime Girme Şartı:

"Mevcut düzenleme, teşkilatlanma ve kongre süreçlerini tamamlamış partilerin seçime girmesini öngörüyor. Ayrıca TBMM'de 20 milletvekili, yani grubu olan partiler de seçime girebiliyor. Cumhur İttifakı'nın taslağında Seçim Yasası'ndan “TBMM'de grubu olan partiler” ifadesi çıkarılıyor. Biliyorsunuz, İYİ Parti'nin seçime giremeyeceği açıklanmış, CHP'den 15 milletvekili İYİ Parti'ye transfer olmuş ve bu sayede İYİ Parti'nin seçimlere katılmasının önü açılmıştı. Yapılacak yeni düzenlemeyle yeni partilerin teşkilatlanmalarını tamamlamadıkları, büyük kongrelerini yapmadıkları takdirde milletvekili transferi hüllesiyle seçime girmesinin önüne geçilmek isteniyor. DEVA ve Gelecek Partisi'nin bu konuda sorun yaşaması beklenmiyor. Ancak HDP kapatılırsa, yeni kurulacak partinin seçime girmesi mümkün olmayabilir ve HDP adayları yine “bağımsız” olarak seçime girmek zorunda kalabilir.

Değişikliğin gerekçesinde, TBMM Grubu'nun yasama faaliyetiyle ilgili olduğu, seçimlerin ise toplum nezdinde yapıldığı ifade edilecek. Yani siyasi partinin TBMM'de faaliyette olup olmaması değil, toplum genelinde teşkilatlanıp teşkilatlanmadığının önemli olduğu vurgulanacak."

CUMHURİYET