Yeni TBB yönetiminin stratejisi: İlk hedef çoklu baro
TBB'de 8,5 yıllık Metin Feyzioğlu dönemi sona erdi
Yeni TBB yönetiminin stratejisi: İlk hedef çoklu baro
Erinç Sağkan başkanlığındaki TBB yönetimi, yeni süreçte feshedilen İstanbul Sözleşmesi'nden uygulanmayan Osman Kavala kararına, Selahattin Demirtaş yargılamasından çoklu baroya kadar birçok alanda mücadele yürütecek.
Türkiye Barolar Birliği'nde (TBB) Metin Feyzioğlu'nun kaybettiği seçimlerin ardından gözler yeni seçilen Erinç Sağkan yönetiminin izleyeceği politikaya çevrildi. "Birlikte yönetim" stratejisi izleyecek olan yeni yönetim, toplumsal davaları yakından takip edecek, hukukun üstünlüğü, yargı bağımsızlığı ve adil yargılanma konularında doğrudan taraf olacak. TBB, AİHM'in uygulanmayan Osman Kavala gibi kararları konusunda da "etkili" tavır ortaya koyacak.
TBB'de Pazar günü yapılan seçimde oy kullanan 348 delegenin 182'sinin oyunu alan Ankara Barosu Başkanı Erinç Sağkan, yeni başkan olurken 8,5 yıllık Metin Feyzioğlu dönemi de sona ermişti. İktidarın desteklediği Feyzioğlu, çoklu baro yasasından sonra delege sayısının değiştirilmesine karşın 156 oyda kaldı.
Sağkan, TBB Başkanlığını 8 Aralık Çarşamba günü Feyzioğlu'ndan devralarak resmen görevine başlayacak. Yeni TBB yönetimi, ilk toplantısında görev dağılımı yapacak. Deneyimli isimlerin yer alacağı yeni yönetim Aydın Barosu Başkanı Gökhan Bozkurt, Trabzon Barosu Başkanı Sibel Suiçmez, Bursa Barosu Başkanı Gürkan Altun, Aksaray Barosu Başkanı Ramazan Erhan Toprak, Kırklareli Barosu Başkanı Turgay Hınız, eski Adana Barosu Başkanı Veli Küçük, eski Muş Barosu Başkanı Abdulbaki Çelebi, Şırnak Barosu delegesi Ali Bayram ve Ankara Barosu delegesi İsmail Cumhur Bozkurt'tan oluşuyor.
İlk hedef çoklu baro mücadelesi
Peki Erinç Sağkan başkanlığındaki yeni TBB yönetiminin ilk hedefi ne? DW Türkçe'ye konuşan TBB Yönetim Kurulu Üyesi Veli Küçük, ilk iş olarak 1,5 yıl önce getirilen çoklu baro düzenlemesinin kaldırılması için yasa tasarısı hazırlayacaklarını bildirdi. Küçük, şunları kaydetti:
"Çoklu baro düzenlemesi ölü doğmuş bir sistemdi. 50 bin avukatın olduğu İstanbul'da dahi 2 no.lu baroyu bir yılda ancak kurabildiler. Ankara'da meslektaşlarımızı baskıyla, tehditle dahil etmeye çalıştılar. 1,5 yılda 2 bin imzaya zor ulaştılar. Bunun değiştirilmesi için hem iktidar partisiyle hem muhalefetle görüşeceğiz. Bu yanlıştan dönülmesi, ucube sistemin kaldırılması için kamuoyu oluşturacağız. Bütün yasal süreçleri zorlayacağız."
Feyzioğlu'nun neden kaybettiği sorusuna yanıt veren Veli Küçük, kırılma noktasının çoklu baro süreci olduğuna işaret etti. Küçük, Feyzioğlu'nun perde gerisinde paralel baroyu desteklediğini, delege yapısını değiştirerek yeniden kazanmak istediğini, ancak kaybettiğini vurguladı.
TBB'nin yeni stratejisi
Sonuçların TBB'nin yalnızca bir meslek örgütü değil, toplumda misyonu olan bir kurum olduğunu ortaya koyduğunu ifade eden Veli Küçük, "Sorumluluğumuzun farkındayız. Hukukun üstünlüğünün yaşama geçmesi, hak ve özgürlüklerin kullanılması konusunda elimizden gelen her şeyi yapacağız" dedi. Küçük, sonuçların yalnızca avukatlara değil, ülkeye de bir umut olduğunu belirterek "Geleceğe dair umutlar da arttı" ifadesini kullandı.
DW Türkçe'nin edindiği bilgilere göre Türkiye Barolar Birliği, yeni dönemde daha aktif olacak. "Birlikte yönetim" stratejisi üzerinden ilerleyecek olan yeni yönetim, "Artık hiçbir avukat, hiçbir baro yalnız; hiçbir yurttaş savunmasız bırakılmayacak" politikasını savunacak. Bu kapsamda her üç ayda bir baro başkanları toplantısı, 6 ayda bir de TBB delegeleri buluşması yapılacak.
Yargı bağımsızlığı, adil yargılanma
TBB'nin yeni yönetimi, hukuk devleti ilkesinin ülkede egemen olması konusunda da çalışma kararı aldı. Birlik, hukukun üstünlüğünün sağlanması, insan hakları ihlallerinin önlenmesi, adil yargılanmanın sağlanması konularında aktif bir tutum sergileyecek. Yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığını tehdit eden uygulamalar karşısında taraf olunacak.
Son dönemde Osman Kavala davasında örneği yaşanan AİHM ve Anayasa Mahkemesi'nin kararlarının uygulanması için "net ve etkili bir tavır" alınacak.
TBB, seçme ve seçilme hakkını ortadan kaldıran işlemler ile yasama dokunulmazlığının yok sayılmasının karşısında olacak. Bu hedef, özellikle Erinç Sağkan'ın seçim öncesi konuşmasında da yer aldı. Sağkan'ın bu mesajı, başta Selahattin Demirtaş olmak üzere tutuklu yargılanan HDP siyasetçilerin davalarının yakından izleneceği işareti olarak yorumlandı.
TBB, toplumsal davaları da yakından takip edecek. Başta ÇHD'liler olmak üzere avukatların yargılandığı davaları da izleyecek olan TBB, kadına yönelik şiddetle mücadele edilmesi konusunda ön planda olacak, İstanbul Sözleşmesi'ni sahiplenecek.
Alican Uludağ
Deutsche Welle Türkçe