Yıldız Savaşları: Barça & Real Zirvesi | La Liga'da haftanın notları

Umut Can Güngör’den La Liga’nın 19. haftasına bir bakış...

Yıldız Savaşları: Barça & Real Zirvesi | La Liga'da haftanın notları




La Liga’da ilk yarıyı pazar akşamı itibariyle geride bıraktık. Lider Barcelona derbide puan kaybederken, Real Madrid zirveye yeniden ortak oldu. Atletico Madrid üçüncü sırayı devralıp bu sezon da yarışın içinde olduğunu gösterdi. Umut Can Güngör’den La Liga’nın 19. haftasına bir bakış...

  • Haftanın Takımı: Villarreal
  • Haftanın Oyuncusu: Thibaut Courtois (Real Madrid)
  • Haftanın Golü: Santi Mina (Celta Vigo)
  • Haftanın Teknik Direktörü: Abelardo (Espanyol)
  • Haftanın Maçı: Espanyol-Barcelona

 


Santiago Bernabeu’daki bir puanı Noel Baba’nın çuvalından kapan Athletic Bilbao, tatil sonrasısoluğu Sevilla deplasmanında aldı. Sezon başından beri bizlere alan savunması ve toplu kontra atak dersleri veren Bask ekibinin yeni ders içeriklerini hazırladığını gördük. Sevilla’nın hareketli oyununu kendi yarı sahasında bekleyerek ve sakin kalarak karşılayan Bilbao, maç boyunca yaptığı tek isabetli ortada ve kaleyi bulan tek isabetli şutunda golü buldu. Gol sonrası beklenen Sevilla baskısına da bu verimli futboluyla imkan vermeyen Athletic Bilbao için ilk devre her şey yolundaydı. Sevilla Teknik Direktörü Julen Lopetegui’nin ikinci yarı başındaki Luuk De Jong hamlesi, kanat akınlarının İstanbul’da yeni keşfedilen trafiksiz yol iştahıyla kullanılmasının yolunu açtı. Bu kanat organizasyonlarından birisinde golü de bulan Endülüslüler, transfer dönemi başlangıcında en azından bir puanı cebinde tutmayı başardı. Basklılar ise beraberlik serisini üç maça çıkarırken, oynanan defansif oyun taraftarları tatmin edecek cinstendi. Öyle ki ligin en az gol yiyen üçüncü takımı ünvanı hâlen ellerinde tutuyorlar. Eminim tüm Bask taraftarların aklındaki tek olumsuz soru işareti, takımın bu kadar iyi savunma performansına rağmen hücumda yaşanan kısırlığa nasıl çözüm üreteceğidir.

Sevilla-Athletic Bilbao

Cumartesi gününün açılış karşılaşmasında son haftaların formda ekibi Valencia, evinde Eibar’ı ağırladı. Valencia karşılaşmanın ilk yarım saatinde öyle bir oyun oynadı ki tüm futbolseverler attıkları gol sonrası, “Sonunda!” demiş olmalı. Buna rağmen gol sonrası karşılaşmanın seyri, ilk yarım saate göre gece-gündüz kadar farklıydı. Etkili Eibar hücumları izlediğimiz üçte ikilik bölümün başrol oyuncusu Valencia kalecisi Jaume Domenech oldu. Yaptığı kurtarışlarla takımının üç puanını şehirde tutan İspanyol kaleci, Jasper Cillessen’in yokluğunu da aratmamaya devam etti. Eibar tarafında ise kendilerini küme düşme hattından iyice uzaklaştırabilecek puan ya da puanları alamamanın verdiği üzüntü mevcut. Hele de uzun bir süre üstün bir oyun oynadıkları karşılaşmadan sonra... Yine de taraftarlar açısından maçtaki tek sevindirici taraf, küme düşme yarışındaki rakiplerine oranla daha diri bir takıma sahip olduklarını hissetmeleri olabilir.

Genç yıldız Reiner’in transferi; Christian Eriksen, Paul Pogba ve Neymar dedikoduları... Real Madrid için 2020 yılı beklenen derecede hareketli başladı. Başkent ekibi bu dedikodular eşliğinde ligin sürpriz ekiplerinden Getafe karşısına galibiyet parolasıyla çıktı. İlk yarım saat iki ekibin de birbirini dengede tutmasıyla geçerken, Real Madrid açısından bu maçın geleceği pek de parlak olmayan bir karşılaşma olduğu aşikardı. Taraftarlar takımları için çözümün ne olacağını düşünürken Getafe kalecisi David Soria antrenman ortası kadar kolay sayılabilecek bir ortaya hatalı çıkış yaparak kendi ağlarını havalandırdı ve Real’i rahatlatan golü adeta yeni yıl hediyesi olarak vermiş oldu. Bulduğu gole rağmen oyunun kontrolünü eline geçirmekte zorlanan Madrid, Thibaut Courtois önderliğinde üstünlüğünü korumayı bildi. Courtois öyle güzel kurtarışlar yaptı ki, zaman makinesi kullanmadan bizi Atletico Madrid yıllarına götürdü. İkinci yarının başında ikinci golü duran toptan bulan Real, Getafe’yi Getafe gibi oynayarak nakavt etmeyi başardı: Az ve öz... İki hafta önce puan tablosunda dördüncü sırayı gören Getafe’nin o günden beri süregelen düşüşünü rehavete bağlamak mümkün. Buna rağmen sahada gözüken şey, mücadelesi yüksek fakat konsantrasyonu düşük bir takım. Bunu duraklama anlarında yenen üçüncü gol öncesi, iki farklımağlubiyete rağmen büyük bir mücadele örneği gösteren oyunculardan anlayabilmek oldukça kolay.

Real Madrid-Getafe

Sezon başından beri bizleri sessiz ilk yarılara alıştıran Atletico Madrid, Levante karşısında öyle bir maç başı oynadı ki bilinen her şey yeni yılda tersine dönmüş gibiydi. İlk dakikadan itibaren etkili pozisyonlar üreten Madrid ekibi, golü de iyi bir takım organizasyonuyla kısa sürede buldu. Gol sonrası ise kalesye gelen ilk topun ağlarla buluşması şok etkisi yaratmış olmalı. Hele de bu gol çalışılmış bir duran top organizasyonu ise, yani bir Atletico Madrid silahı... Girdiği şoktan hemen kurtulmayı başaran Atletico, yediği gole benzer bir duran top organizasyonu ile cevap vererek skor üstünlüğünü yeniden sağladı. Karşılaşmanın sonraki bölümünü az çok tahmin edebiliyorsunuzdur. Skoru ve oyunun kontrolünü korumayı ustalık seviyesinde başarabilen bir Atletico Madrid... Levante’yi ise pek de varlık gösteremediği bir karşılaşmadan tek farklı yenilgi ile ayrıldığı için şanslı sayabiliriz. Buna rağmen üst üste gol yedikleri maç sayısının 14’e çıkması, teknik direktör Paco Lopez’in acilen defansif önlemler alması gerektiğini net şekilde gösteriyor.

Cumartesi gününün kapanışı, yılın ilk derbisiyle yapıldı. Barselona Derbisi’nde Espanyol deplasmanına çıkan Barcelona, Lionel Messi’nin gününde olmamasının ne zorluklara sebep olacağınıderinliklerine kadar hissetmiş olmalı. Rakip kalede tehlike yaratma girişimi dahi gösteremeyen Katalan ekibi, golü de duran toptan kalesinde görünce ilk devreyi yenik kapattı. Teknik direktör Ernesto Valverde’nin ikinci yarı başında Arturo Vidal’i oyuna sürmesi ise karşılaşmanın tüm akışını değiştiren hamleydi. Hücuma katkısıyüksek bir orta saha oyuncusu olan Vidal, rakibin dengesini bozan isim olurken Barcelona, 10 dakika içinde bulduğu iki golle üstünlüğü eline aldı. Barcelona için her şey yolunda giderken Frenkie De Jong’un acemice gördüğü kırmızı kart, normal sürenin sonunda skora dengeyi getiren golün asisti oldu diyebiliriz. Yeni teknik direktörü Abelardo ile çıktığı ilk karşılaşma olan derbiden bir puanla ayrılmayı başaran mavi beyazlı ekipte Lei Wu, Barcelona’ya tarihte gol atan ilk Çinli oyuncu oldu. Barcelona ve Lionel Messi açısından kötü bir yıl başlangıcı olsa da transfer döneminde hangi bölgelere transferin acil ihtiyaçolduğunu gösterir nitelikte bir karşılaşma izledik.

Espanyol-Barcelona

Villarreal, bu sezonun en bilinmez takımı olma rolünü kimselere bırakacak gibi gözükmüyor. Real Sociedad deplasmanına üst üste iki galibiyetle gelen Sarı Denizaltıları, beklenildiği gibi rakibini geride karşılayan ve temkinli bir oyun anlayışı ile sahadaydı. Rakipleri de aynı derecede temkinli bir oyun ortaya koyunca, Sociedad golü haricinde futbolseverleri heyecanlandıracak bir ilk yarı ortaya çıkmadı. İkinci yarıda ise oyun üstünlüğünü topa hakimiyet kurmadan eline alan Villarreal, önce penaltıdan beraberliği yakaladı. Bulduğu gol sonrası oyuna dahil olan yıldız oyuncu Santi Cazorla’nın şık golüne de VAR desteği ile geç de olsa ulaştı ve üç puanı evine götürmeyi başardı. Sociedad’a ise kısa süreli tatil yaramamışa benziyor. Dört maçlık yenilmezlik serisi son bulan Bask ekibinin etkisiz oyunu, taraftarlar açısından endişeye mahal veren en önemli etken oldu.

 

Eurosport Türkiye