Yılmaz Özdil İzmir Depreminin sorumlusunu buldu!

Türkiye köşeli kafa yapısından kurtulmadığı sürece Türk Milletinin önü kapalı.

Editor

Ekim 31, 2020 - 03:17 Updated: Ekim 31, 2020 - 03:23

Yılmaz Özdil İzmir Depreminin sorumlusunu buldu!

Yılmaz Özdil İzmir Depreminin sorumlusunu buldu!

Tüm dünya coronavirus salgını altında. Türkiye'de salgın kontrol edilemiyor. Dolar aldı başını gitti. Milletin canı yanıyor. Böyle bir dönemde bir de deprem felaketi yaşıyoruz.

Deprem ister İzmir'de olsun, isterse Ankara’da!

Ne farkeder ki?

İnsanlar ölüyor. Evler ocaklar sönüyor. Bir aileden üç kişi, enkaz altından cansız çıkarılıyor.

Yürek yakan manzaralar.

İçimiz yanıyor!

Üzülüyoruz.

Dua ediyoruz.

Asansörde, enkaz altında kalanlara, zorda olanlara yüce Allah'ın yardım etmesini, kurtarmasını diliyoruz.

Millet olarak yardım kelimesinin anlamını kaybettik!

İnsanların başına felaket gelince sevinenlerle karşılaşıyoruz.

Birisi düşerse, tekme atanlarla karşılaşıyoruz.

Hile yapanlar, insanlara tuzak kuranlar, düşmanlık yapanlar, haksızlık yapanlar hayatımızın içinde cirit atıyor!

Edebiyatımızda “el insaf” diye bir kelime var. Unutanlar için hatırlatmak isterim.

Deprem Türkiye’nin gerçeği!

Çarpık kentleşme hepimizin sorunu!

Yüksek binalar sadece İzmir’de yok. Tüm dünya da var.

Evet Türkiye’ye yeni bir sistem kurmak gerekir. Daha doğrusu Türkiye’yi yeniden planlamak gerekir.

Yeni bir Türkiye kurmak gerekir!

Yeni Türkiye’yi Ak Parti kuramadı! Kurmak için yola çıkmıştı, az bir yol aldıktan sonra başladığı yere geri döndü.

CHP'de yapmamıştı. CHP’nin bundan sonra da yapabileceğini sanmıyorum.

Yılmaz Özdil ve hayranlarının da böyle bir projeyi başarabileceğine ihtimal vermiyorum.

Yeni Türkiye’yi daktilo kuşağı ne planlayabilir, ne de kurabilir.

Yeni Türkiye’yi klavye kuşağı kuracak!

Onun için de çok beklemek gerekiyor.

Ak Parti’yi suçlayalım!

CHP’yi suçlayalım.

Önceki başkanları suçlayalım.

Elimize ne geçecek?

Hiçbir şey!

Türkiye köşeli kafa yapısından kurtulmadığı sürece Türk Milletinin önü kapalı.

TBMM’nin üzerinde Gökkuşağını görmedikçe Türkiye mutlu olamaz!

Eski SSCB ülkelerini gezenler bilir. Lenin inanılmaz bir şey başarmış.

Koskoca bir coğrafyayı tek tip mimari ile dizayn etmiş. En ücra köye kadar demiryolu ve doğal gaz götürmüş. İnsanlara bahçeli evler vermiş. Ek biç, kendi ürettiğini ye demiş. Toprak reformu yapmış.

Türkiye’nin modern bir Lenin'e ihtiyacı var!

Sosyalist bir Lenin değil!

Faşist bir Lenin de değil!

Hz. Ömer gibi hak ve hukuka inanmış, Tayyip Erdoğan gibi Subayevlerindeki evinde, halkın içinde oturan. Mahallesindeki bakkalı, kasabı selamlayan bir lider lazım.

Bülent Ecevit gibi Kartal marka arabasına binip Başbakanlığa gidecek bir lider lazım!

Kartal marka arabaya binince efendim böyle olmaz demeyen bir kadro lazım!

İşte o zaman yeni Türkiye kurulur!

Dil, din, kim ne istiyorsa serbest!

İsteyen istediği dili öğrensin ve konuşsun!

Demokrasi, sonuna kadar!

Baskı ve kısıtlama yok!

Medya istediğini yazabilir!

Özgürlük sonuna kadar!

Torpil yok!

Emek veren kazanır!

Bilen, konuşur!