Yorum: 1 Mayıs, Taksim, İbrahim…

Bu 1 Mayıs, salgına karşı alınan önlemler nedeniyle işçiler, emekçiler için farklı bir 1 Mayıs’tı, iktidar için ise aynı.

Yorum: 1 Mayıs, Taksim, İbrahim…


Taksim Meydanı’nda 1 Mayıs kutlamasına en son 2012’de izin verilmişti. Banu Güven, Grup Yorum’un şarkılarıyla kutlanan o 1 Mayıs’ı ve sonrasını DW Türkçe’de yazdı.

Bu 1 Mayıs, salgına karşı alınan önlemler nedeniyle işçiler, emekçiler için farklı bir 1 Mayıs’tı, iktidar için ise aynı.

Onyıllardır kapalı olan Taksim Meydanı 1 Mayıslar’a açıldığında çok mutlu olmuştuk. Neoliberal - otoriter AKP iktidarının işçi-emekçi dostu olduğuna ikna olduğumuzdan değil, o meydanda gaz yemeden yürüyebileceğimiz, 1 Mayıs’ı hakettiği bayram havasında kutlayabileceğimiz için.

O 1 Mayıslar’dan biri geliyor aklıma. 1 Mayıs 2012. Sahnede Grup Yorum var, meydanda yüzü gülen bir kalabalık. Bu kutlamanın en heyecanla beklenen kısmı. İnternete girip bakıyorum ve yeni yüklenen bir video çıkıyor karşıma! İbrahim Gökçek mikrofonda, meydanda toplananları selamlıyor: “Merhaba emekçi halkımız! Merhaba alnından akan terle toprağa hayat verenler! Merhaba madeni yeryüzüne ulaştıranlar, demire şekil verenler! Merhaba işçi sınıfı! Merhaba kadınlar! … Üniversitelilerimiz, gençlerimiz! Merhaba! 1 Mayıs, şanlı gününüz kutlu olsun!” Alkışlar! Grup Yorumun sazın teline dokunmasıyla koca meydan dalgalanıyor.

Banu Güven, türkische Journalistin

Banu Güven

Bu, Taksim Meydanı’nda özgürce yapılan son kutlamaydı.  Bu hakkı almayı iktidarın bir lütfu olarak değil, ısrarlı bir mücadelenin sonucu olarak gören ve AKP’nin politikalarını eleştirmeye devam eden işçi ve emekçilere Taksim Meydanı 2013’te kapatıldı. AKP’nin Gezi Parkı’nın yerine “tesis” yerleştirme, meydanı emekçiye kapatıp, ranta açma girişiminin hemen öncesiydi.

İktidarın baskısı ve uyguladığı şiddet arttıkça, halkın tepkisi yükseldi. Sonuçta, sadece işçi ve emekçiler değil, halkın her kesiminden “Yeter” diyenler, yaşam alanlarına, Gezi Parkı’na ve haklarına sahip çıkmak için Taksim Meydanı’na aktı, tarihe geçen bir dayanışma başlattı. İşte Taksim ve İstiklal Caddesi gösteri ve toplantılara o dayanışmadan korkulduğu için kapatılıyor. İktidar Gezi’deki muhalefet ve direnişi hatırlatan her türlü girişimin önünü gazla, copla, gözaltıyla kesmeye çalışıyor.

Bu yıl da Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu DİSK’in meydandaki anıta çelenk koyma girişimini de ite kaka engellediler. O anları gazeteci Emre Orman belgeledi. Sendika ve parti yöneticilerine nasıl müdahale edildiği ve üzerinde kırmızı beyaz karanfillerle 1 Mayıs yazan çelengin nasıl darmadağın edildiğini gösteren birkaç dakika, Orman’ın çektiği video, bu 1 Mayıs’ın kısa filmi gibiydi.

İstanbul Valiliği, DİSK heyetinin yapmak istediği yürüyüşün “sosyal mesafenin korunmasıyla ilgili kurallara uygun olmaması” nedeniyle engellendiğini, grubun bu yüzden gözaltına alındığını söyledi. Koronavirüs salgınının en hızlı yayıldığı zamanlarda işçilerin korunmasız ve dip dibe çalışmak zorunda bırakılmasına hiç mi hiç takılmayan valilik, halk sağlığını 1 Mayıs’ta hatırlayıverdi!

Bu 1 Mayıs farklı bir 1 Mayıs’tı. Çünkü bu 1 Mayıs’ta işçiler ve emekçiler,  bir salgının ortasında evde kalma lüksü olmayanlar, hayatlarına biçilen değeri bir kez daha gördüler. Grup Yorum’dan İbrahim Gökçek de 1 Mayıs 2012’de “Bu meydanları doldurmak için çok bedeller ödedik. İnsanca yaşamak için çok bedeller ödüyoruz” demişti. O gün sahnede olan grup üyelerinden Helin Bölek artık yok. İbrahim Gökçek için de yaşam ile ölüm arasındaki çizgi her geçen gün incelmekte.

İnsanca yaşama mücadelesinin bedelinin ölüm olmadığı, 1 Mayıslar’ın Taksim’de özgürce kutlandığı günlerin hayaliyle…

Banu Güven

 Deutsche Welle Türkçe