Yüksek düzeyde belirsizlik, stres kaynağı oluşturuyor
Stres hayatta kalmamızı sağlayan bir alarm sistemidir
Stresin yaşamımızı düzenleyen bir sistem olduğunu belirten uzmanlar, stres yönetiminin koruyucu sağlık açısından önemine işaret ediyor. Belirsizliğin yüksek düzeyde olduğu durumlarda kaygı, panik ve stresin yoğun şekilde yaşandığını belirten uzmanlar, özellikle deprem gibi doğal afetler sırasında yaşanacak stres ve kaygıyla baş etmek için tatbikat yapmanın yararlı olacağını belirtiyor.
Üsküdar Üniversitesi NP Feneryolu Tıp Merkezi Uzman Psikolog Esma Uygun, stresin bir savunma mekanizması olduğunu söyledi.
Stres hayatta kalmamızı sağlayan bir alarm sistemidir
Herhangi bir uyaranın zihnimizde bir tehdit algısı oluşturuyorsa stresin ortaya çıktığını vurgulayan Esma Uygun, “Stres bir savunma mekanizmasıdır ve bir tehdit algısı olduğunda ortaya çıkmaktadır. Hayatta kalmamızı sağlayan bir alarm sistemidir.Ani ve beklenmedik olaylar karşısında bir tepki olarak stres yaşarız ve içinde bulunduğumuz durumla ilgili başa çıkma yöntemi bulmamız gerekir” dedi.
Sürekli stres, sağlık sorunlarına yol açıyor
“Stres bize bir habercidir ve enerji sağlar” diyen Uzman Psikolog Esma Uygun, “Stres yönetimini sağlayamadığımızda sürekli devam eden stres birçok hastalığa ve psikiyatrik hastalıklara neden olmaktadır. Bu nedenle stres yönetimi koruyucu sağlık açısından önemlidir” uyarısında bulundu.
Panik duygusu, mantıklı düşünmeye engel oluyor
Stres ve panik ilişkisine değinen Uzman Psikolog Esma Uygun, “Korku duygusu da, tehlikelerden kaçmamıza veya savaşmamıza yardımcı olan, bize enerji veren bir duygudur. Panik durumu ise bir korku nöbetidir. Ortada herhangi bir gerçek neden yokken kötü bir şey olacağı ile ilgili düşüncelerin yoğunlaşmasıyla ortaya çıkar. İçinde bulunduğumuz durumla ilgili gerçekçi bir başa çıkma yöntemi belirlememizi zorlaştırır. Panik duygusu arttıkça mantıklı düşünme becerimiz zayıflar” dedi.
Belirsizlik stres oluşturuyor
İnsanoğluna en acı veren şeylerden birinin belirsizlik olduğunu kaydeden Esma Uygun, “Belirsizliğin yüksek düzeyde olduğu durumlarda kaygı/panik ve stres yoğun şekilde yaşanır. Ancak zihnimiz bazen tehlike algısını gerçek bir tehlike olarak değerlendirebiliyor. Zihnimiz gerçek bir tehlikeyi veya tehlike algısını aynı şekilde deneyimler ve stres tepkisi verir. Panik durumunda gerçek bir tehlike varmış gibi bedensel ve psikolojik tepkiler gösteriyoruz. Panik durumunda gerçekçi düşünmekte zorlanırız ve tepkilerimizi kontrol edemeyiz” diye konuştu.
Herkesin stres düzeyi farklı
Aynı uyaran veya yaşantıların herkes için stres verici olmadığını belirten Esma Uygun, “Her birimizin benzer olaylara verdiği stres düzeyleri de farklıdır.Yaşanan olaya ilişkin ortaya çıkan düşüncelerimiz veya olaya yüklediğimiz anlamlar duygularımızı belirler. Yaşadığımız olayı değerlendirme sürecimiz kişilik yapımızla, yetişme tarzımızla, değer yargılarımızla ve temel inançlarımızla değişiklik göstermektedir. Bu özellikler olayları algılama ve yorumlamama biçimimizi belirler ve tepkilerimizi düzenlememize neden olurlar. Bütün bu süreç çok hızlı ve otomatik olarak gerçekleşir. Bu nedenle stres sırasında bu süreçleri yönetmek kişi için zorlayıcıdır” dedi.
Stres kontrol altına alınabilir mi?
Stresin aslında yaşamımızı düzenleyen bir sistem olduğuna dikkat çeken Esma Uygun, “Stres bu nedenle her zaman zararlı değildir. Yoğun ve uzun stres deneyimlediğimizde bilinçli bir çaba vücut kaslarımızı gevşetmek, nefes almamızı rahatlatmak, stresin sebep olduğu fizyolojik kısır döngüyü durdurmaya yardımcı olacaktır. Bedensel uyarılarının azalmasıyla birlikte mantıklı düşünme becerilerimiz artmaya başlar” diye konuştu.
Doğal afetler öncesi tatbikat yapılmalı
Özellikle hızlı hareket edilmesi gereken doğal afet durumlarında stres kontrolünün önemini vurgulayan Uzman Psikolog Esma Uygun, “Beklenmedik travmatik yaşantıları takiben yüksek düzeyde stres ve panik durumu ortaya çıkabilir. Doğal afetler için eylem planı yapmak ve tatbikat yapmak bu anlamda önem kazanmaktadır. Panik durumunda düşünme becerilerimiz zayıflar ve otomatik tepkilerle hareket ederiz. Daha önceden öğrenilip, uygulanarak tekrar edilmemiş bir davranışı hatırlamamız ve uygulamamız mümkün olmayacaktır. Bu nedenle deprem olduğunda paniğe kapılmamak için, aile içerisinde ne yapacağımızın eylem planını hazırlayıp tatbik etmemiz gerekmektedir” tavsiyesinde bulundu.