Yusuf Gündüz yaşasaydı, Mete Gazoz bir ayda sağlığına kavuşurdu!
Uçmak varken neden yürüyoruz?
YUSUF İNAN YAZDI...
Yusuf Gündüz yaşasaydı, Mete Gazoz bir ayda sağlığına kavuşurdu!
Türkiye'de insanların ölüsü kıymetlidir. Sağ iken önem vermediğimiz insanlar öldükten sonra kıymet kazanır. Buna yüzlerce, binlerce örnek verebiliriz.
Yusuf Gündüz de onlardan biri!
Yusuf Gündüz’den uzun süredir haber alamıyorum. Telefonları cevap vermiyor. Mail adresine gönderdiğim iletiler de cevapsız kaldı.
Yusuf Gündüz, Köy Enstitüsü mezunu, bilge bir adam!
Her tür psikolojik sorunu çok kısa sürede tedavi edebiliyordu. İnanılmaz öz güveni ve bilimsel metotları vardı.
Psikologlara adeta yalvardı. "Gelin bildiklerimi öğreteyim, benimle mezara gitmesin" dedi. Maalesef psikologlar bu çağrıya yeterince rağbet etmedi.
Işılay Saygın’ın web sitesini bizim yazılım şirketi hazırlamıştı. Gelen mailleri de Işılay Saygın ile birlikte okurduk. Binlerce mailin içinden bir tanesi şöyleydi;
"Kızımın adını size sevgimizden dolayı Işılay koyduk. Kızımız 17 yaşına geldi. Konuşma güçlüğü çekiyor. Konuşurken heyecanlanıyor, kekeliyor. Lütfen bize yardım edin."
Işılay Saygın’a sevgili adaşım ve arkadaşım Yusuf Gündüz’ü önerdim. Yusuf Gündüz’ün Kekemelik adıyla bir de kitabı vardı.
Psikologların zorlandığı bir çok konuda çalışmaları vardı.
Tüm yazıları ve yeni kitabının taslağını da bana göndermişti.
Işılay Saygın, Kemalpaşalı Işılay ile birlikte Yusuf Gündüz’ü ziyaret etti. Işılay bir ay sonra normal hayatına dönmüştü.
Yusuf Gündüz’ün tedavi ettiği yüzlerce insan belki de bu yazıdan sonra tedavi süreçlerini bize yazar, biz de buradan yayınlarız.
Yusuf Gündüz’den aldığım bilgiler ışığında söylüyorum, Mete Gazoz’un tedavisi zor değil.
Sadece usta bir psikoloğa ihtiyacı var!
Yusuf Gündüz’ü ve tedavi yöntemlerini daha iyi anlamak için yine Yusuf Gündüz’den bir hikaye:
İşte o muhteşem hikaye...
Uçmak varken neden yürüyoruz?
İran Şahı, Osmanlı Padişahı Kanuni Sultan Süleyman'a, iki tane Doğan armağan etmiş. Padişah, bu doğanları sarayın bahçesine salmış. Doğanlardan bir tanesi süzüle süzüle yukarılarda uçmaya başlamış. Fakat diğer doğan bir dala kona konmuş.
Saraydaki bilge kişiler ile İstanbul'daki şifacılar ve büyücüler bu kuşun iyileşmesi için bir çare aramışlar ama bulamamışlar. Sultan Süleyman düşünmeye başlamış: ''Koskoca Osmanlı İmparatorluğu'nda elbet bu kuşu iyileştirecek bir kişi vardır. ''
Eyalet valilerine haber salmış.
Üç gün sonra, Köroğlu Dağları yamaçlarında yaşayan bir Hatun Kişi saraya çıkagelmiş. Padişahın huzuruna çıkarılan Hatun Kişi:
-Hünkarım bu uçmayan kuşu görebilir miyim?
Padişah,pencerenin yanına giderek, dalında tüneyip duran kuşu göstermiş. Hatun Kişi, ''Hünkarım bana izin.'' diyerek huzurdan ayrılmış.Çok zaman geçmeden geri dönerek huzura çıkan Hatun Kişi, aynı pencerenin yanına giderek:
-Hünkarım, buraya kadar buyurup pencereden bakar mısınız?
Pencereden baktığında tünediği daldan ayrılmayan kuşun süzüle süzüle yükseklerde dolandığını gören Padişah:
-Bu mucizeyi nasıl gerçekleştirdin?
-Çok kolay Hünkarım. Cebimdeki çakı ile kuşun tünediği dalı kesiverdim.
***
Her insanın zihninin derinliklerinde gizli güçler vardır. Öyleyse var mısınız bu gizli güçleri canlandırıp tünediğiniz dallardan kurtularak tanıdık dünyaların dışına çıkmaya?
Kendinizi özgürlüğe ve uçmanın mutluluğuna bırakmaya?
YUSUF İNAN / ŞEHİTLER ÖLMEZ
Twitter: @Yusufinan2023
İnstagram: yusufinan2023
İnstagram: fondinan2016
E-Mail: [email protected]