Zana, Erdoğan'ı heyecanlandırmış görünüyor
Erdoğan'ın çözüm sürecini yeniden başlatabilmek için siyasi gücü artık yok.
Zana, Erdoğan'ı heyecanlandırmış görünüyor
MEHMET Y . YILMAZ YAZDI
Nasıl ki CHP adaylarına oy veren Kürtler CHP uşağı olmadılarsa, aynı şekilde Kürt partileri barajı geçsin, TBMM'de temsil imkanını kaybetmesin diye Hadep'e, HDP'ye oy verenler de bu partilerin uşağı değillerdi
Eski HDP Milletvekili Leyla Zana, inzivada geçirdiği 8 yılın ardından meydanlara bir çıktı, pir çıktı.
Önceki gün Urfa ilçelerindeydi. Siverek'te 90'lı yıllarda adına yapılan "Biji biji her biji xwuşka Leyla her biji" (Yaşa Leyla abla) şarkısıyla karşılandı.
Diyarbakır'da "müjdeli haber beklediğini" söylediği İstanbul seçmenine bir kez daha seslendi:
"CHP şimdi 'İstanbul'da Kürtler bize neden oy vermiyor' diyor. Biz kimsenin uşağı değiliz. 'Oyunu bana ver ama görünmez ol.' Ama biz hayalet değiliz ki. Bizi aptal yerine koyuyorlar. Diyorlar ki 'bugün de bizim hizmetimizde olun' biz de diyoruz ki işinize bakın. Kürtler artık uyanmış. Bunlara oy vermez. İstanbul'da en fazla nüfusa sahip olan Kürtlerdir. Herkes Kürtler İstanbul'da kime oy verecek, ne yapacak diye bekliyorlar. Gücünüzü görüyor musunuz? İstanbul'daki Kürtlere sesleniyoruz ki kendinize oy verin."
Leyla Zana'nın Diyarbakır'da yaktığı Nevruz ateşi belli ki Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı da ısıtmış.
Diyarbakır'da Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) öncülüğünde nevruz etkinliği yapıldı. Etkinliğe, DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan (sağda) ve HDP Ağrı Milletvekili iken 11 Ocak 2018'de TBMM Genel Kurulunda yapılan oylamada "devamsızlık" gerekçesiyle milletvekilliği düşürülen LeylaZana (solda) da katıldı.
O da Tokat'tan yanıt verdi:
"Bu parti Ankara'daki genel merkezinden değil, İstanbul'daki sapkın ideolojik yapılar ile Kandil'deki terör baronları tarafından yönetilmektedir. Parti yönetiminin hem ülkeye hem millete hatta hem de kendi tabanına siyasi irade sahibi olduğunu ispatlaması gerekiyor."
"İstanbul'daki sapkın ideolojik yapılar" dediklerinin kim olduğunu bilmiyoruz. Sanırım seçimde oylarını Ekrem İmamoğlu'na verecek olanlardan böyle söz ediyor.
DEM Parti yöneticilerinin siyasi irade sahibi olduğunu ispat etmesi için yandaşlarını Murat Kurum seçilecek şekilde yönlendirmeliymiş, Erdoğan'ın sözlerinden bu anlaşılıyor.
DEM Parti'nin, İstanbul'daki Kürtlerin kime oy vermelerini istediğini söylemesinde bir sorun yok.
Kaç kişiyi ikna edebileceklerini de önümüzdeki hafta göreceğiz.
Bana öyle geliyor ki o partinin "kendi tapulu malı" gördüğü Kürtler, tıpkı geçen seçimde olduğu gibi bu seçimde de kendi bildikleri gibi hareket edecekler.
CHP'liler de DEM'e kızıyorlar ama onlar da haksız, sonuçta DEM Parti ile bir arada görünmemek kararı kendi kararları.
Ancak Leyla Zana belli ki geçtiğimiz 8 yıldaki inziva sürecinde memlekette neler olup bittiğinin de farkında değilmiş.
Nasıl ki CHP adaylarına oy veren Kürtler CHP uşağı olmadılarsa, aynı şekilde Kürt partileri barajı geçsin, TBMM'de temsil imkanını kaybetmesin diye Hadep'e, HDP'ye oy verenler de bu partilerin uşağı değillerdi.
HDP'nin İstanbul'da, İzmir'de sandıklarda görevlendirdiği "beyaz Türkler"in amacı da uşaklık etmek değil, Erdoğan rejiminin ötekileştirici tutumuna demokratik bir tepki göstermekti.
Siyasette iş birlikleri, ittifaklar, ortak cephe oluşturmak gibi tutumlar uşaklık, aptal yerine konmak gibi kelimelerle tanımlanmaz.
Böyle yaparsanız, geçmişte bu saikle başka partilere oy veren kendi seçmeninize de hakaret etmiş olursunuz.
DEM Parti yönetimi, özellikle de İmamoğlu'na seçim kaybettirmeyi başarabilirlerse, Erdoğan'ın kayyım meselesinde yumuşayabileceğini hesaplayan "ince bir politika" izliyormuş.
Bu yorum, DEM Parti'ye çok yakın bir kaynağın yorumu.
Seçimden sonra Erdoğan'ın dört yıl daha iktidarda kalacağı gerçeği de çözüm süreci için kapısı çalınacak muhatabın Erdoğan olduğunu gösteriyormuş.
Dün yazmıştım, tekrarlayayım: Erdoğan'ın çözüm sürecini yeniden başlatabilmek için siyasi gücü artık yok.
En güçlü olduğu zaman bunu denedi, ilk tepkide de geri adım attı.
Artık siyasi gücü MHP'yi yanında tutmaktan kaynaklanıyor ve ondan vazgeçmediği sürece ne kayyım politikası değişir ne de çözüm süreci lafını ağzına alır.
Kürt seçmen, elbette kime isterse oyunu ona verir, kimsenin bu oy üzerinde ipotek tesis edebilmesi mümkün değil.
Ancak görebildiğim kadarıyla İstanbul'daki Kürtler, politik çıkarlarının nerede olduğunu Leyla Zana ve arkadaşlarından daha iyi biliyorlar.
https://t24.com.tr/yazarlar/mehmet-y-yilmaz/zana-erdogan-i-heyecanlandirmis-gorunuyor,44114
MEHMET Y. YILMAZ / T24