‘Ziyaret Cumhurbaşkanı Steinmeier ve Başbakan Scholz için kolay geçmeyecek’

Alman basınında Erdoğan’ın Berlin gezisi

‘Ziyaret Cumhurbaşkanı Steinmeier ve Başbakan Scholz için kolay geçmeyecek’




Alman basınında Erdoğan’ın Berlin gezisi: ‘Ziyaret Cumhurbaşkanı Steinmeier ve Başbakan Scholz için kolay geçmeyecek’

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Almanya’da büyük tartışma yaratan Berlin ziyaretini bugün gerçekleştiriyor.

Erdoğan önce Bellevue Sarayı’nda Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier ile görüşecek, daha sonra da başbakanlığa geçecek. Burada Erdoğan’ın Başbakan Olaf Scholz ile baş başa görüşmesi, ardından da akşam yemeğine geçilmesi öngörülüyor.

Erdoğan’ın son günlerde yaptığı açıklamalarda, Hamas’ı “kurtuluş örgütü”, İsrail’i ise “terör devleti” olarak nitelendirmesi nedeniyle Alman kamuoyunda ziyarete büyük tepki var. Hatta bugün, Erdoğan’ın Berlin’deki temasları sırasında, başbakanlığa yakın bölgelerde protesto gösterileri düzenlenecek.

Ziyaret için Berlin'de yoğun güvenlik önlemleri alındı.

Tepkiler çığ gibi büyüdü

Alman ARD televizyonunun internet sitesinde bugün yayımlanan haber “Başbakanlıkta bir Hamas sempatizanı” başlığını taşıyor.

Haberde Erdoğan’ın ziyaretinin Cumhurbaşkanı Steinmeier ve Başbakan Scholz için hiç de kolay geçmeceğine dikkat çekilerek şunlar kaydediliyor:

“Erdoğan NATO üyesi bir ülkenin cumhurbaşkanı. Ona ihtiyaç duyuluyor. Belki, Hamas’ın elindeki rehinelerin serbest bırakılmasına arabuluculuk etmek için. Ayrıca Türkiye hala, düzensiz göçe karşı bir şey yapılmak istendiğinde önemli bir rol oynuyor. Ama Berlin’de pek çok kişi bugün, her ikisi kameralar ve mikrofonlar karşısına geçtiklerinde, Başbakan Scholz’un net bir beyanda bulunmasını bekliyor.”

Almanya’da Erdoğan’ın ziyaretine tepkiler özellikle son iki haftada çığ gibi büyüdü. Artan baskılara rağmen Scholz ziyaretin iptal edilmesi çağrılarını geri çevirdi, Erdoğan ile görüşmenin önemli olduğunu ve Almanya’nın Gazze konusundaki tutumunun kendisine “net bir şekilde” aktarılması gerektiğini savundu.

Aslında Scholz, Erdoğan’ı Mayıs ayında Berlin’e davet ettiğinde, ilişkilerde çok daha farklı bir iklim hakimdi. Batılı başkentlerde, yeniden cumhurbaşkanı seçilen Erdoğan’ın daha rasyonel politikalara yöneleceği, daha ılımlı bir tutum sergileyeceği ve Batı karşıtı söylemlerini de yumuşatacağı umudu vardı.

Ancak Erdoğan’ın, Hamas’ın 7 Ekim’de İsrail’e saldırısı sonrasında Ortadoğu’da tırmanan gerilim hakkında yaptığı açıklamalar, sertleşen söylemleri, Berlin’de soğuk duş etkisi yarattı.

Alman basınında çıkan son haber ve yorumlar da ziyaretinin yol açtığı endişelerin altını çiziyor.

Hükümetin ‘siyasi skandal’ endişesi

Almanya’nın en çok satan bulvar gazetelerinden Bild, Erdoğan’ın ziyaretiyle ilgili haberini “Bugün bir Erdoğan skandalı mı yaşanacak?” başlığıyla yayımladı.

Haberde, Hamas’ı “kurtuluş örgütü” olarak nitelendiren Erdoğan’ın son dönemde İsrail’e yönelik nefret dili kullandığı, bu söylemin Almanya’da kaygıyla karşılandığı belirtildi.

Bild gazetesi, Erdoğan’ın bu söylemlerinin, Almanya’daki Türkler arasında benimsenmesi ve yayılmasının endişe kaynağı olduğuna dikkat çekti,

Haberde, Erdoğan’ın ziyaretiyle ilgili olarak Berlin’de büyük bir gerginliğin hakim olduğuna, siyasi bir skandalın patlak vermesinden de yine büyük bir endişe duyulduğuna işaret edildi.

Bu endişe nedeniyle ziyaretinin kapsamının sınırlandırıldığı, önceki ziyaretlerin aksine bu kez salon konuşmalarının, toplantıların öngörülmediği belirtildi.

‘Almanya'da atmosfer gergin’

Alman basınında dikkat çeken bir diğer yorum da Der Westen’de yer aldı. Yorumda, “Kışkırtıcı sözleri bardağı taşıran son damla olacak mı?” sorusuyla Erdoğan’ın ziyaretinden duyulan endişeye dikkat çekildi.

Erdoğan’ın Almanya’ya gelmeden önce İsrail karşıtı açıklamalarıyla “siyasi bir fırtına kopardığına” işaret edilen yazıda, “Almanya'da atmosfer gergin ve Recep Tayyip Erdoğan ortalığı karıştırmaya hazır görünüyor!” ifadeleri yer aldı.

Weser Kurier gazetesi ise yorumunda, Erdoğan’ın Batı’yla ilişkileri düzeltme ve acil mali kaynak bulma ihtiyacında olduğuna işaret ederek, bunun görüşmelerde Steinmeier ve Scholz’un elini güçlendirebileceğini savundu.

Bununla birlikte, Erdoğan’ın “kendini kanıtlamış bir otokrat” olduğunu yazan gazete, müzakerelerin çetin geçebileceğine dikkat çekti.

Yorumda, Alman hükümetinin Erdoğan’ı düzensiz göçle mücadelede işbirliğine ikna edebilmesi, Hamas üzerinde etkisini kullanarak rehinelerin bırakılmasına katkı sağlayabilmesi durumumda, bu ziyaretin başarılı bir ziyaret olarak görülebileceği ifade edildi.

Alman gazetesinde 'Ey Almanya' başlığı

Süddeutsche gazetesi de haberleri ve yorumlarıyla Erdoğan’ın ziyaretini mercek altına aldı.

“Türkiye Cumhurbaşkanı Almanya'ya geliyor - ve herkes teyakkuzda” denilen habere Türkçe “Ey Almanya” başlığının atılması dikkat çekti.

Berlin’de herkesin Erdoğan’ın Almanya ziyaretinin “büyük risk barındırdığının” bilincinde olduğuna işaret edilen haberde, bununla birlikte, göç konusunda olduğu kadar, Ukrayna’dan Azerbaycan ve Gazze’ye uzanan pek çok ihtilafta Erdoğan ile konuşmaya ihtiyaç duyulduğu belirtildi.

Haberde, “Erdoğan atıp tutuyor, öfkeleniyor, birçokları için de elverişli bir düşman. Ancak Türkiye Cumhurbaşkanı aynı zamanda bir pragmatist, bir stratejist ve yıllardır da büyük ölçüde güvenilir oldu. Her halükarda önemli” tespitine yer verildi.

Türkiye ekonomisinin acilen yurtdışından sermayeye ihtiyaç duyduğu, bu yüzden de görüşmelerde sadece Gazze konusunun değil, ekonomik konuların da öne çıkmasının beklendiği şu sözlerle aktarıldı:

“Türk Cumhurbaşkanı Berlin'de Gazze ve büyük ihtimalle de Euro hakkında konuşmak istiyor.”

‘Tahammül gösterilmemeli’

Aynı gazetede ziyaretle ilgili bir yorum kaleme alan Stefan Kornelius ise Erdoğan’ın son dönemde attığı tartışmalı adımlarla sınırları aştığını, buna karşı Alman hükümetinin tavrını netleştirmesi, Erdoğan’a sınırlarını göstermesi gerektiğini savundu.

Erdoğan gibi liderler üzerinde, muhataplarının nasihatlerden ziyade, gerçek güç gösterisinin etkili olduğunu savunan Kornelius, Scholz’un elindeki kozları sıralarken, “Erdoğan’ın AB ve ortak pazara, liberal bir vize rejimine, NATO’nun silah ve savunma teçhizatlarına ihtiyacı var” ifadelerini kullandı.

Yorumda ayrıca Erdoğan’ın din politikaları yoluya Almanya’daki camiler ve ülkedeki Müslümanlar üzerinde nüfuz kullanmasına artık tahammül gösterilmemesi gerektiği vurgulandı.

‘Sinir bozucu ancak vazgeçilmez ortak’

Leipziger Volkszeitung gazetesi Türkiye’nin Almanya için “pek çok açıdan zor, bazen sinir bozucu ama çoğu zaman da vazgeçilmez” bir ortak olduğuna vurgu yaptı.

Gazetenin yorumunda, AB-Türkiye Mülteci Mutabakatı’nın canlandırılması ve İsveç’in NATO’ya üye olarak kabul edilmesi için Erdoğan ile diyaloğun önemli olduğuna işaret edildi.

Augsburger Allgemeine gazetesi de, haklı eleştirilere rağmen, Erdoğan ile görüşmenin gerekli olduğunu savundu, “Düşüncesi bile çok acı olsa da, Erdoğan gibi bir siyasetçi Almanya’da ağırlanmalı” değerlendirmesini aktardı.

Gazete, Alman hükümetinin bu ziyareti iptal etmemiş olmasını, çok sayıda krizin yaşandığı bir dönemde yapılmış doğru bir siyasi tercih olarak değerlendirdi.

Yorumda, “Söz konusu olan NATO üyesi Türkiye ile teması sürdürebilmektir” görüşü dile getirildi.

Olağanüstü güvenlik önlemleri devreye girdi

Erdoğan’ın ziyareti için Berlin’de, özellikle hükümet binalarının bulunduğu bölgelerde, güvenlik en üst seviyeye çıkarıldı.

Berlin polisi tarafından yapılan açıklamada Cuma sabahı saat 06.00 ile gece 00.00 arasında ”Karada, suda ve havada güvenlik kısıtlamaların” uygulanacağı belirtildi.

Erdoğan’ın konvoyunun geçeceği güzergahlarda yollar belli aralıklarla kapatılacak.

Steinmeier’in resmi konutu Bellevue Sarayı, başbakanlık binası ve Türkiye’nin Berlin Büyükelçiliği’nin bulunduğu bölgede bazı yollar tamamen araç trafiğine kapatılacak.

Spree Nehri de, başbakanlığın bulunduğu mevki ile sınırlı olmak kaydıyla, ulaşıma kapatılacak.

Güvenlik önlemlerinin alındığı bölgelerin sakinlerinden mutlaka kimliklerini üzerlerinde bulundurmaları istendi, aksi takdirde bu bölgelere alınmayacakları bildirildi.

Erdoğan’ın ziyareti sırasında güvenliğin sağlanmasından bin 500 polis sorumlu olacak. Özel polis birlikleri ve keskin nişancıların da görev alacağı belirtiliyor.

BBC TÜRKÇE